ABD'de duygu dolu gösterim: Depremzede çocukların umut yolculuğu belgesel oldu!

Türkiye'deki 6 Şubat depremlerinde uzuvlarını kaybeden iki genç kızın hayat mücadelesini anlatan "Eskisi Gibi" belgeseli, ABD'de yeniden gösterime girdi. Bridge to Türkiye Fund'un gönüllüleri Prof. Dr. Gül Bahtiyar ve Neslihan Önder Spada'nın katkılarıyla hazırlanan, yönetmenliğini Sibel Karakurt'un üstlendiği belgesel duygu dolu anlara sahne oldu.

ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'ye konuşan Gül Bahtiyar ve Neslihan Spada, depremzede çocukların geleceğine ışık tutmak için bağış çağrısında bulundu.

6 Şubat 2023'te Türkiye'yi sarsan Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatları altüst olan binlerce çocuktan ikisinin hikayesi, ABD'de yankı buldu. "Eskisi Gibi" adlı belgesel, uzuvlarını ve ailelerini kaybeden iki genç kızın umut dolu yaşam mücadelesini anlatıyor.

Film, 12 Nisan'da New York'ta Atatürk Okulu'nda, 19 Nisan'da ise New Jersey Türk Ocağı Derneği'nde düzenlenen gösterimlerle seyirciyle buluştu.

Belgesel, ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Bridge to Türkiye Fund (BTF) öncülüğünde, tamamen gönüllü desteklerle hayata geçirildi. Yapımın çıkış noktasında, depremden sonra "Ben ne yapabilirim?" diyen bir grup doktorun başlattığı dayanışma ruhunun bulunduğu belirtildi.

ABDPost.com New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'nin konuğu olan BTF New York ve New Jersey liderlerinden Neslihan Önder Spada ve endokrin uzmanı Prof. Dr. Gül Bahtiyar, belgeselin ortaya çıkış hikayesini ve vakfın önemli projelerini anlattı.

'160 Çocuğa Destek Sağlıyoruz'

BTF gönüllüsü ve endokrinoloji uzmanı Prof. Dr. Gül Bahtiyar, "Depremin ardından birçok çocuk uzuvlarını kaybetti. Onların protez, fizik tedavi ve psikolojik destek alabilmesi için bir iyilik merkezi kurma hedefiyle yola çıktık. Bugün 160 çocuğa destek sağlıyoruz. 21 yaşlarına kadar eğitim masraflarını karşılayacağımıza söz verdik" diye konuştu.

Bahtiyar, sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekerek, "Çocukların sağlığına kavuşması, hayata bağlanması, umutlarının olması ve eğitimlerine katkıda bulunabilmek amacıyla bu yola çıktık. Sizleri de bu yola davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Gül Bahtiyar, Çukurova Üniversitesi'nin sağladığı arazinin Türkiye Bankalar Birliği tarafından satın alındığını ve iyilik merkezinin bu alanda kurulacağını da belirtti. BTF'nin bu merkezin inşası ve sürdürülebilirliği için bağış kampanyaları düzenlediğini söyledi.

'Film, Türkiye'den Binlerce Kilometre Uzakta Empati Kurdurdu'

BTF'nin New York ve New Jersey halkalarının liderlerinden Neslihan Önder Spada da belgeselin yapım sürecini anlattı.

Yönetmen Sibel Karakurt'un projeden çok etkilenerek tamamen gönüllü şekilde bu filmi çektiğini belirten Spada, "Herkes bir yerinden tuttu, herkes bir şey yapmak istedi. Bu film hepimizi bir anlığına deprem bölgesine götürdü. Empati kurduk, duygulandık ama aynı zamanda umutlandık. Bugün burada olan herkesin kalbi Türkiye'de attı" dedi.

Yeni Gösterimler de Yapılacak

Neslihan Önder Spada, filmin farklı platformlarda gösterimlerinin devam edeceğini ve elde edilen bağışların Türk Ocağı'nın isteği doğrultusunda BTF'nin farklı projelerine yönlendirilebileceğini kaydetti.

Gül Bahtiyar ise BTF'nin köklü bir organizasyon olduğunu ve Amerika'nın birçok yerinde aktif olduklarını belirterek, bağışların vakfın web sitesi üzerinden kolayca yapılabileceğini ve dileyenlerin çocukların eğitimine burs sağlayabileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Gül Bahtiyar, "Türkiye'den uzağız ama aslında çok yakınız. Web sitemiz üzerinden bağış yapmak, bir çocuğa burs vermek ya da köy okullarına destek olmak mümkün" diye konuştu.

Gösterimler aracılığıyla toplanan bağışlar, tamamen BTF'nin projelerine yönlendiriliyor. Dileyen bağışçılar, desteklerini KEYİT (Köy Okulları Eğitim Yardım Projesi), burs programları ya da doğrudan iyilik merkezi projesine aktarabiliyor.

Fransız Sanatçı da Sanatla Umut Oldu

Fransız sanatçı ve terapist Suzanne Gregoire'nin, Türkiye'de yaşanan depremler sonrası özellikle çocuklar ve gençlere yönelik sanatla terapi çalışmaları yapmak üzere iki kez Türkiye'ye gittiği öğrenildi.

Gregoire'nin uzun süre Türkiye'de kaldığı ve burada öğretmenlerle birlikte yürüttüğü çalışmalarda, sanatın iyileştirici gücünü kullanarak depremden etkilenen çocukların rehabilitasyonuna katkı sunduğu belirtildi.

Gregoire'nin Türkiye'ye gelişinin, bir yardım kuruluşunun organizasyonu aracılığıyla gerçekleştiği ve deprem bölgesinde video kayıtları da alınan bu çalışmaların, hem yerel halk hem de gönüllüler tarafından takdirle karşılandığı ifade edildi.

Ancak son dönemde, Trump yönetiminin uyguladığı fon kesintileri nedeniyle Gregoire ve ekibi Türkiye'deki çalışmalarına ara vermek zorunda kalan sanatçının Türkiye'ye gelmeleri ve yardım faaliyetlerine devam etmelerinin mümkün olmadığı da belirtildi.

Gregoire'nin sanatı terapi aracı olarak kullanarak yürüttüğü bu insani faaliyetlerin, afet sonrası çocukların psikolojik olarak toparlanmasında önemli bir rol oynadığı da aktarıldı.