ABD'de Yüksek Lisans İçin Bilinmesi Gerekenler
Amerika’da yüksek lisans yapmak niyetindeyseniz, ama neler gerekli olduğu hakkında bilgi sahibi değilseniz haberimiz tam da size göre. Kariyer Kılavuzu Youtube kanalının sahibi Gizem G.’ye takipçilerinin sorduğu sorulardan oluşan detaylı bilgiler içeren bir haber hazırladık sizler için.
21 Eylül 2020 - 15:10
ABD’de yüksek lisans için, özel üniversitelerle devlet üniversiteleri arasında fiyat kıyaslaması yapar mısınız?
Mantığın biraz Türkiye’dekiyle aynı olduğunu söyleyen Gizem, özel okulların çok pahalı olduğunu belirtiyor. Master için devlet üniversitelerine gelirseniz daha ucuza malolacaktır. Ama Gizem’in dikkat çekmek istediği önemli bir husus var! Unutulmamalı ki; Amerikan vatandaşı olan öğrenciler her zaman daha ucuza eğitim alacaklardır. Çünkü zaten devlete vergi ödüyorlar. Tabii ki yabancı öğrenciler için verilen burslardan faydalanabilirsiniz ancak; yine kendi vatandaşına verdiği burslardan faydalandırmıyor Amerika.
Gizem devlet üniversitelerinin yıllık ücretinin 20.000-30.000 $ aralığında olduğunu ancak; özel üniversiteler için bu rakamların 60.000-150.000 $ aralığına çıktığını örnek veriyor. Tabii üniversitesine ve bulunduğu bölgeye göre değiştiğini hatırlatarak.
Mesela; işletme alanında özel bir üniversitede yüksek lisans düşünüyorsanız, USC ya da Harvard gibi bir okulda, ve burs almıyorsanız, masrafınız çok çok çok yüksek olacaktır. Gizem, burs almazsanız 120.000 $ civarı bir rakam ödemek zorunda kalacağınız bilgisini veriyor.
Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, özel üniversitelerin imkanlarının daha fazla olduğunu söyleyen Gizem, kesinlikle eğitimin her iki tarafta da çok yüksek kalitede verildiğini önemle belirtiyor.
ABD’de işletme alanındaki en iyi okullar özel üniversiteler mi?
Bu soruyu, kesinlikle hayır diye cevaplayan Gizem, devlet okullarında da eğitimin çok iyi olduğuna işaret ediyor. Mesela Los Angeles’te bulunan UCLA Anderson School of Managment’ın, işletme alanında yüksek lisansta ilk 16’da olduğunu belirten Gizem, ilk sırada her zaman Harvard’ın olduğunu söylüyor. Ama kesinlikle devlet üniversitelerinin de çok başarılı olduğunu tekrarlayarak tavsiye ediyor.
Onun dışında; işletme alanında yüksek lisans için en iyi okulları şöyle sıralıyor Gizem:
-Cornell University
-Yale
-Columbia University
-Standford University
Sadece olanakların biraz daha az olabileceğine değinen Gizem mesela; kalacağınız yurt ortamlarının özel okullardaki gibi lüks olmayabileceğini örnek gösteriyor.
ABD’de üniversitelere kabul için, dereceye girmek önemli midir?
Bu soruya hem evet, hem hayır diye cevap veriyor Gizem. Mesela burs için başvuracaksanız, Türkiye’de belli dereceler almış olmanız önem kazanacaktır. Mesela; akademik olarak kendinizi bazı alanlarda kanıtladıysanız, başvuru sürecinde kesinlikle o başarılarınızdan bahsetmelisiniz.
Amerika’da; Türkiye’deki gibi, bir sınava girip aldığınız puan üzerinden bir sıralamaya tabii tutulmadığınızı açıklayan Gizem, şöyle devam ediyor: Amerika’da da SAT ve ACT gibi üniversite giriş sınavına girmek zorundasınız ancak; yurtdışından ve içeriden yapılan binlerce başvuru arasından, kesinlikle şu 1. şu 2. gibi bir sıralama sistemi olmadığına işaret ediyor.
Buradaki sistemde aldığınız puandan daha önemlisi, yazdığınız essay. Burada başarılarınızdan, hedeflerinizden bahsederek ön plana geçebilirsiniz. Okulların kabul komiteleri de değerlendirip sizi ret ya da kabul eder. Bu sebeple Türkiye’dekine nazaran daha az stresli bir süreç olduğu kanısında Gizem.
Yüksek lisans başvurusu için, Türkiye’de bitirilen üniversite kıstas kabul ediliyor mu?
Gizem Amerika’daki okulların, Türkiye’deki birçok okulun adını bile bilmediklerini söylüyor. ODTÜ, Bilkent ve Boğaziçi dahil diyor. Bizim daha çok Avrupa’da başarılı olduğumuzu ve bunun da kıtalararası farktan kaynaklandığını düşünüyor Gizem. Dolayısıyla okuduğunuz üniversitenin bir önemi yok. Not ortalamanız ama asıl yazdığınız essay’in önemli olduğunu hatırlatıyor Gizem bu noktada.
Amerika’da hangi üniversitede okuduğunuz önemli mi?
Gizem kesinlikle, Amerika’ya sırf ‘ben Amerika’da okudum’ demek için saçma sapan bir üniversiteye başvurmayın diyor bastıra bastıra. Eğer Türkiye’ye dönecekseniz bu durum önem arz etmez tabii ama; Avrupa’da ya da Amerika’da çalışmayı planlıyorsanız, seçtiğiniz okul çok önemli. Gizem ilk 20 veya 30 içindeki üniversiteleri tercih etmeniz yönünde tavsiye veriyor.
İsmi bilinen ve kabul gören bu okullardan mezun olunca, başarınız otomatikman tasdiklenecektir diyen Gizem, iş bulmanızın da daha kolay olacağını ifade ediyor. Tabii paranız varsa, kolaya kaçıp, adı sanı olmayan özel bir okulu tercih ederseniz, Türkiye’ye döndüğünüzde önemi yok; fakat alacağınız eğitimin kalitesi açısından çok fark var diyor özetle Gizem.
Üniversite masrafı dışında ek masraflar çıkıyor mu?
Eğer ücretli gelecekseniz, ödediğiniz para zaten bütün eğitiminizi kapsıyor; bursla gelecekseniz de, burs bütün eğitim masraflarınızı kapsıyor. Tabii tam bursluysanız bazı okullar eğitim dışında kalacak yer ve 3 öğün yemeğinizi de buna dahil ediyor ama; Gizem birçok bursun yurdu kapsamadığına işaret ediyor.
Gizem, sadece kişisel masraflarınız olabileceğini söylüyor. Gezmek, kişisel alışveriş, ulaşım ki; San Francisco gibi bir yerde mutlaka araca ihtiyacınız olacağını söylüyor. Bu da ek masraf demek.
Ama bu masraflarınızı karşılamak için F1 öğrenci vizesiyle gelirseniz, 20 saat kampüste çalışma hakkınız olduğunu hatırlatan Gizem, bu sayede harçlığınızı çıkarabileceğiniz yolu da göstermiş oluyor.
Sonrasında mezun olunca, Amerikan yasaları yabancı öğrencilere 1 senelik çalışma vizesi veriyor. Hatta mühendislik gibi sayısal alanlardan mezun olanlara ise 3 sene çalışma hakkı tanıyor Gizem’in verdiği bilgilere göre.
Mantığın biraz Türkiye’dekiyle aynı olduğunu söyleyen Gizem, özel okulların çok pahalı olduğunu belirtiyor. Master için devlet üniversitelerine gelirseniz daha ucuza malolacaktır. Ama Gizem’in dikkat çekmek istediği önemli bir husus var! Unutulmamalı ki; Amerikan vatandaşı olan öğrenciler her zaman daha ucuza eğitim alacaklardır. Çünkü zaten devlete vergi ödüyorlar. Tabii ki yabancı öğrenciler için verilen burslardan faydalanabilirsiniz ancak; yine kendi vatandaşına verdiği burslardan faydalandırmıyor Amerika.
Gizem devlet üniversitelerinin yıllık ücretinin 20.000-30.000 $ aralığında olduğunu ancak; özel üniversiteler için bu rakamların 60.000-150.000 $ aralığına çıktığını örnek veriyor. Tabii üniversitesine ve bulunduğu bölgeye göre değiştiğini hatırlatarak.
Mesela; işletme alanında özel bir üniversitede yüksek lisans düşünüyorsanız, USC ya da Harvard gibi bir okulda, ve burs almıyorsanız, masrafınız çok çok çok yüksek olacaktır. Gizem, burs almazsanız 120.000 $ civarı bir rakam ödemek zorunda kalacağınız bilgisini veriyor.
Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, özel üniversitelerin imkanlarının daha fazla olduğunu söyleyen Gizem, kesinlikle eğitimin her iki tarafta da çok yüksek kalitede verildiğini önemle belirtiyor.
ABD’de işletme alanındaki en iyi okullar özel üniversiteler mi?
Bu soruyu, kesinlikle hayır diye cevaplayan Gizem, devlet okullarında da eğitimin çok iyi olduğuna işaret ediyor. Mesela Los Angeles’te bulunan UCLA Anderson School of Managment’ın, işletme alanında yüksek lisansta ilk 16’da olduğunu belirten Gizem, ilk sırada her zaman Harvard’ın olduğunu söylüyor. Ama kesinlikle devlet üniversitelerinin de çok başarılı olduğunu tekrarlayarak tavsiye ediyor.
Onun dışında; işletme alanında yüksek lisans için en iyi okulları şöyle sıralıyor Gizem:
-Cornell University
-Yale
-Columbia University
-Standford University
Sadece olanakların biraz daha az olabileceğine değinen Gizem mesela; kalacağınız yurt ortamlarının özel okullardaki gibi lüks olmayabileceğini örnek gösteriyor.
ABD’de üniversitelere kabul için, dereceye girmek önemli midir?
Bu soruya hem evet, hem hayır diye cevap veriyor Gizem. Mesela burs için başvuracaksanız, Türkiye’de belli dereceler almış olmanız önem kazanacaktır. Mesela; akademik olarak kendinizi bazı alanlarda kanıtladıysanız, başvuru sürecinde kesinlikle o başarılarınızdan bahsetmelisiniz.
Amerika’da; Türkiye’deki gibi, bir sınava girip aldığınız puan üzerinden bir sıralamaya tabii tutulmadığınızı açıklayan Gizem, şöyle devam ediyor: Amerika’da da SAT ve ACT gibi üniversite giriş sınavına girmek zorundasınız ancak; yurtdışından ve içeriden yapılan binlerce başvuru arasından, kesinlikle şu 1. şu 2. gibi bir sıralama sistemi olmadığına işaret ediyor.
Buradaki sistemde aldığınız puandan daha önemlisi, yazdığınız essay. Burada başarılarınızdan, hedeflerinizden bahsederek ön plana geçebilirsiniz. Okulların kabul komiteleri de değerlendirip sizi ret ya da kabul eder. Bu sebeple Türkiye’dekine nazaran daha az stresli bir süreç olduğu kanısında Gizem.
Yüksek lisans başvurusu için, Türkiye’de bitirilen üniversite kıstas kabul ediliyor mu?
Gizem Amerika’daki okulların, Türkiye’deki birçok okulun adını bile bilmediklerini söylüyor. ODTÜ, Bilkent ve Boğaziçi dahil diyor. Bizim daha çok Avrupa’da başarılı olduğumuzu ve bunun da kıtalararası farktan kaynaklandığını düşünüyor Gizem. Dolayısıyla okuduğunuz üniversitenin bir önemi yok. Not ortalamanız ama asıl yazdığınız essay’in önemli olduğunu hatırlatıyor Gizem bu noktada.
Amerika’da hangi üniversitede okuduğunuz önemli mi?
Gizem kesinlikle, Amerika’ya sırf ‘ben Amerika’da okudum’ demek için saçma sapan bir üniversiteye başvurmayın diyor bastıra bastıra. Eğer Türkiye’ye dönecekseniz bu durum önem arz etmez tabii ama; Avrupa’da ya da Amerika’da çalışmayı planlıyorsanız, seçtiğiniz okul çok önemli. Gizem ilk 20 veya 30 içindeki üniversiteleri tercih etmeniz yönünde tavsiye veriyor.
İsmi bilinen ve kabul gören bu okullardan mezun olunca, başarınız otomatikman tasdiklenecektir diyen Gizem, iş bulmanızın da daha kolay olacağını ifade ediyor. Tabii paranız varsa, kolaya kaçıp, adı sanı olmayan özel bir okulu tercih ederseniz, Türkiye’ye döndüğünüzde önemi yok; fakat alacağınız eğitimin kalitesi açısından çok fark var diyor özetle Gizem.
Üniversite masrafı dışında ek masraflar çıkıyor mu?
Eğer ücretli gelecekseniz, ödediğiniz para zaten bütün eğitiminizi kapsıyor; bursla gelecekseniz de, burs bütün eğitim masraflarınızı kapsıyor. Tabii tam bursluysanız bazı okullar eğitim dışında kalacak yer ve 3 öğün yemeğinizi de buna dahil ediyor ama; Gizem birçok bursun yurdu kapsamadığına işaret ediyor.
Gizem, sadece kişisel masraflarınız olabileceğini söylüyor. Gezmek, kişisel alışveriş, ulaşım ki; San Francisco gibi bir yerde mutlaka araca ihtiyacınız olacağını söylüyor. Bu da ek masraf demek.
Ama bu masraflarınızı karşılamak için F1 öğrenci vizesiyle gelirseniz, 20 saat kampüste çalışma hakkınız olduğunu hatırlatan Gizem, bu sayede harçlığınızı çıkarabileceğiniz yolu da göstermiş oluyor.
Sonrasında mezun olunca, Amerikan yasaları yabancı öğrencilere 1 senelik çalışma vizesi veriyor. Hatta mühendislik gibi sayısal alanlardan mezun olanlara ise 3 sene çalışma hakkı tanıyor Gizem’in verdiği bilgilere göre.
YORUMLAR