ABD'nin İlk İslami Mimarisiyle Yapılan Camisi Olan Washington İslam Merkezi, Cuma Namazlarında Dolup Taşıyor!

Bugün, Washington İslam Merkezi’nde kılınan Cuma namazı, hem tarihi bir mirası hem de güçlü bir toplumsal bağın simgesi olarak dikkat çekti. 1954 yılında açılışı yapılan ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kez İslami mimarisiyle inşa edilen cami olma özelliği taşıyan bu mekânda, namaza katılanlar dışarıya kadar taştı. Gelenlere su, hurma ve pizza ikram edilirken, her Cuma yoğun bir kalabalık burada buluşuyor.

Washington İslam Merkezi'nin yapım süreci, Türk ve Müslümanlar için büyük bir anlam taşıyor. Bu caminin inşa edilmesi, dönemin ABD Başkanı Eisenhower’ın da katıldığı görkemli bir törenle 1957 yılında tamamlanmıştı. Ancak bu caminin varlığı, yalnızca bir ibadet yeri olmanın ötesinde, derin bir tarihi mirasa dayanıyor.

Caminin inşasının ardında, Türk diplomatik tarihinin önemli figürlerinden biri olan Mehmet Münir Ertegün'ün büyük bir payı bulunuyor. 1944 yılında, Washington’daki büyükelçilik konutunda vefat eden Ertegün, Türk-Amerikan ilişkileri için önemli bir isimdi. Cenazesinde, Filistin asıllı Amerikalı işadamı A. Joseph Howar’ın “Böyle büyük bir Müslüman’ın cenaze namazını kılacak doğru düzgün bir cami olmaması ne büyük utanç!” şeklindeki sözleri, Washington İslam Merkezi'nin inşa edilmesinin tetikleyicisi oldu.

Ertegün'ün vefatından sonra, ABD'deki 11 Müslüman ülkenin bir araya gelerek Washington'da İslami mimariyle yapılacak bir cami projesine başladıkları bilinmektedir. Türkiye, Mısır, Afganistan, Endonezya, İran, Irak, Ürdün, Pakistan, Suudi Arabistan, Suriye ve Yemen’in katılımıyla bu proje hayata geçirilmiş ve ilk kez bir İslam ülkeleri konsorsiyumu, Washington İslam Merkezi’nin inşasında bir araya gelmiştir.

Caminin açılışında dönemin ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower, Müslümanların tarihsel katkılarına dikkat çekerek, “Tıptaki önemli keşiflerden astronominin en yüksek düzeylerine kadar Müslümanların zekası tüm insanlığın kültürüne çok şey katmıştır” ifadelerini kullanmıştı. Bu açılışta en dikkat çeken an ise, Başkan Eisenhower ve eşinin camiye girmeden önce ayakkabılarını çıkarmalarıydı.

Washington İslam Merkezi, sadece bir ibadet alanı değil, aynı zamanda kültürlerarası bir anlayışın, hoşgörünün ve dostluğun simgesi haline gelmiştir. Bugün, ABD'nin başkentinde pek çok Müslüman için bir araya gelme noktası olan bu cami, bir yandan da dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların birleşmesinin bir örneği olarak tarihteki yerini almıştır.

Her Cuma namazı sonrası, caminin avlusunda bir araya gelen insanlar, sadece dini vecibelerini yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda farklı kültürlerden gelen bireyler arasında bir bağ kuruyorlar. Washington İslam Merkezi, bugün de hem bir ibadet yeri hem de kültürel bir köprü olarak görevini sürdürüyor.