Amerika'da, Melodi Tuna'nın Öyküsü

Melodi Tuna, Warner Brothers şirketinde asistan yönetmen olarak çalışan ilk Türk’lerden biri. Film sektöründe, kariyer basamaklarında emin adımlarla yükselmiş, piyasada hem Türkiye’de hem de yaşadığı Amerika’da tanınıyor. Hollywood’a, sektöre ve orada oyuncu olmak isteyenlere dair haberimizin detayları aşağıda.

Amerika'da, Melodi Tuna'nın Öyküsü
21 Ağustos 2020 - 10:17 - Güncelleme: 22 Ağustos 2020 - 02:55
Melodi Tuna Kimdir?
Melodi Tuna, kendisi gibi Hollywood’da kariyer yapma hayali kuran gençlere örnek olmak için kendi hikayesini anlatıyor. Film sektörüne küçüklüğünden beri ilgi duyduğu için bu işin merkezi olan Hollywood’da kariyer edinmeyi hedeflemiş. Lise yıllarında, İngilizce bilmediği için bir TOEFL kursuna başlamış. Çocukken oldukça çekingen biri olduğundan ailesi Amerika’da okuma ve çalışma hayalini pek ciddiye almamışlar. Hatta öyle ki; kurs parasını bile ödememişler bir süre. Fakat kararlılığını gösteren Melodi Tuna, TOEFL sınavını vermeyi başarmış.
 
İtalyan Lisesi’nden mezun olduktan ve TOEFL sınavından geçtikten sonra başvurularını tamamlayıp California State University, Fullerton’da okumak üzere Amerika’ya gelmiş. Tüm masraflarını ailesinin karşılayacağını söyleyen Tuna, birkaç ay sonra babasının işlerinin kötü gittiğini öğrenmiş. Hatta ailesi, ‘dön üniversite sınavına gir burada oku’ demişler. Ancak kafasına koyduğu hedeften dönmek istemeyince Melodi Tuna, hem okuyup hem çalışmaya karar vermiş. Tahmin edeceğiniz üzere o yıllar hiç de kolay geçmemiş kendisi için. Zaten çok az bir İngilizce ile gelip, çalışma izni olmadan; üstelik bir yandan da okuyarak bir sürü işte çalışmış. Çalışma vizesi bulunmayan öğrencilerin yapabildiği tüm işlerde çalışmış. Alışveriş merkezlerinde stant görevlisi olmuş, bebek bakıcılığı yapmış, köpek gezdirmiş ve hatta UBER şoförlüğü yapmış. Tüm bu yorgunluk nedeniyle okuduğu bölümü 6 senede bitirebilmiş. Çalışmaya vakit ayırabilmek için mümkün olduğunca az ders alarak süreyi uzatmış.
 
Hollywood’da Nasıl İş Buldu?
Mezun olunca Amerikan yasalarına göre 1 sene çalışma vizesi alan Tuna, o zamanlar toyluktan bu sektörde özellikle de Hollywood’da mutlaka tanıdık birilerinin olması gerektiğini ve işlerin nasıl ilerlediğinden hiç haberi olmadığını anlatıyor. 7-8 ayı, başvurduğu hiçbir yerden cevap bile alamadan geçmiş. Çalışma vizesi bitmek üzere olduğundan ümitsizliğe kapılıp neredeyse dönmeye karar verdiği günlerde kısmet ayağına gelmiş. Aslında kararlılığıyla kendi kısmetini yaratmış.
 
Bir gece yarısı kapısının önündeki gürültülerle uyandığında aşağıda film tırlarını görünce pijamalarla sokağa fırladığını anlatan Tuna, güvenlikten bilgi alıp ekibin sabah geleceğini öğrendiğinde eve dönmüş ama heyecandan uyuyamamış. Sabah erkenden tekrar aynı güvenliğe gidip ‘bu bölümden mezun olduğunu, Amerika’da okuduğunu, 8 aydır hiç iş bulamadığını ve çok zor durumda olduğunu, ne iş verirlerse yapabileceğini’ anlatmış heyecanla. Fakat güvenlik kendisine ‘burada tanıdığınız olmadan iş bulamazsınız bu sektörde’ deyince Tuna, kendisini ekiple tanıştırmasını rica etmiş. Haliyle güvenlik 2 saat ısrarın sonunda polis çağırmak zorunda kalacağını söyleyince, olanları uzaktan gören setin lokasyon müdürü neler olduğunu sorunca sil baştan aynı şeyleri anlatmış. Maalesef; o da, yol yakınken dönmesini söyleyince geri adım atmayan Tuna, sonunda kazanan taraf olmuş ve adam onu 1. yardımcı yönetmen ve 2. yardımcı yönetmenle tanıştırmış. Kendisine tanınan 5 dakika içinde heyecanla tekrar aynı şeyleri özetleyen Tuna’nın telefon numarasını almışlar ve çıkmasını söylemişler. 2 gün sonra ‘hayatımı değiştiren o telefon geldi’ diye devam ediyor Tuna: “Yarın müzik videosunda çalışmak ister misin?” Tabii ki hemen kabul ettiğini söylüyor. Ve o ilk işinde onun öğrenmeye ve çalışmaya ne kadar hevesli olduğunu gören yardımcı yönetmen kendisini çok sevmiş. Bundan sonrası için yardımcı olmuş ve oradan duyula duyula ilerleyip buraya kadar geldim diyor.
 
Sektöredeki Zorluklar, Karşılaştığı Engeller…
Bu sektörde torpilin ve belki de şansın öneminin altını çizen Melodi Tuna, yine de kendi hikayesinde; isteğini, merakını karşı tarafa çok iyi yansıttığı ve şansını zorladığı için kazandığına vurgu yapıyor. Nitekim,  6 sene Amerika’da filmcilik üzerine okumasına rağmen, okulda set dilini öğretmediklerinden dem vuran Tuna işe ilk başladığında bu yüzden çok zorlanmış. “Walkie talkie’de sanki Japonca konuşuyorlardı, adımdan başka hiçbir şey anlamıyordum” diyor. Arkasından “bu salağı nereden buldunuz? Hiçbir şey anlamıyor” dediklerinden bahsediyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi çaylak olduğu için bütün ayak işlerinin üzerine yıkıldığını ve dahi kadın olduğu için, taşıttıkları ağır malzemeleri taşıyamaz yapamaz diye küçümsendiğinden bahsediyor. Tüm bu bariyerleri, pozitif kalarak ve pes etmemekle aştığının altını çiziyor.
 
Üniversitede, film bölümünde set hayatına dair hiçbir şeyin öğretilmediğini, tabii ki üniversitenin iyi ve gerekli bir etiket olduğunu ama bu meslekte asıl önemli olanın, tecrübe olduğunu anlatıyor Tuna. Bu bölümü okumak isteyen ve Amerika’da çalışmak isteyenlere; böyle bir bölüm okumanın yanı sıra sosyoloji dersleri almalarını ve yaz tatillerinde mutlaka set ortamlarında çalışıp hem tecrübe hem de çevre edinmelerini öneriyor.
 
Çalıştığı Projeler…
Amerika’da film sektöründeki sistem Türkiye’dekinden daha farklı. Burada 1. yardımcı yönetmen olmak sendika olanakları nedeniyle çok önemli. Bunun için sıfırdan reji asistanı olarak başlanıyor. Kendisi de bu yolda ilerlemiş ve iyi ki de öyle yaptım diyor.  Çünkü hayal bile edemeyeceği büyük projelerde çalışmış bugüne kadar. Mesela Türk izleyicisinin bildikleri arasında; Netflix’te ‘You’ projesi bunlardan biri. Çok büyük bir teknoloji firmasının reklam filmlerinde de çalışmış. 2 sezon ‘Lethal Wepon’da ve 5-6 tane de sinema filminde çalışmış. Aslında daha onlarca önemli dizinin ekibinde yer almış ancak biz Türkiye’de bilinenlerden sadece birkaç örnek sunduk.
 
Gençlere Tavsiyeleri Neler?
Melodi Tuna Türkiye’den gelen tüm oyuncuların da kendisine ulaştığı bir isim. Onlara da yardımcı olmaya çalışıyor. Bu piyasada gerek Türkiye’de gerekse Amerika’da artık tanınan bir isim haline gelmiş. Kendisine  Türkiye’den gelip Amerika’da oyunculuk yapmak isteyenlere tavsiyeleri sorulduğunda Tuna; tabii ki gerçekten iyi oyunculuk yeteneğinin dışında, İngilizce’yi aksansız ve çok akıcı konuşmanın gerekliliğinden bahsediyor. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiye, yine Melodi Tuna ile yapılan röportajdan hazırladığımız ‘ABD’de Oyuncu Olmanın Yolları…’ başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz.
 
Onun altın kuralı asla pes edilmemesi gerektiği. ‘Hayır’ı cevap olarak kabul etmiyor. Orada okurken kendi hocaları bile; bu ülkede, bu sektörde yabancıların çok sevilmediğini ve evine dönmesini söylemişler. Hayatındaki hemen herkes Amerika’da film sektöründe başarılı olamayacağını dikte etmiş. Ama sonuç ortada!
 
Hedefi Ne?
Tüm bu zorlukları aşıp buralara kadar yükselen Melodi Tuna, Türkiye’ye aşık olduğunu ve Türk olmakla da gurur duyduğunu vurguluyor. Köpeğinin adı bile İstanbul olan Tuna, aslında Amerika’da bu kadar uzun kalmayı planlamamış ancak işlerin çok iyi ilerlemesi ve geldiği nokta itibariyle hala burada. Hedefi ise; daha çok öğrenip, ilerleyip, Amerika’daki set ortamlarında işleyen düzgün kurallardan oluşan sistemi ileride Türkiye’ye taşıyabilmek. Çünkü Türkiye’deki kuralsızlıktan kaynaklanan nedenlerle set işçilerinin ve de oyuncuların mağdur edilmesine çok üzülüyor.
 
KAYNAK: Kariyer Kılavuzu
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum

https://www.alexa.com/siteinfo/abdpost.com