Amerika'da Yaşam Kurmak...

'Evlilik yoluyla nasıl Green Card sahibi olabilirsiniz?' daha önce işlediğimiz konulardan biriydi. Turkish Community Abroad kanalından Sena, bu yolla Amerika'da yaşayan Pasifik Martısı ile güzel bir röportaj gerçekleştirdi. Amerika'ya gidip; okumak, çalışmak ya da Green Card almak isteyenlerin aklındaki sorulara cevap bulabileceği bir haber hazırladık.

Amerika'da Yaşam Kurmak...
23 Aralık 2020 - 18:25 - Güncelleme: 02 Ağustos 2022 - 06:36
Haber: Özlem Özgüt Yörekli

Amerika'ya nasıl geldi? Nasıl bir yol izledi?

Pasifik Martısı, İstanbul'da kurumsal bir şirkette çalışırken, Amerikalı eşi ile tanışıp evlenerek Amerika'ya yerleşmiş ve şu an Seattle'da yaşıyor.

Eşiyle, Türkiye'de öğrenci değişim programı sayesinde tanışıp, bir süre sonra evlenme kararı almışlar. Öncesinde Türkiye'de yaşamayı deneyip, Amerika'nın kendilerine daha uygun olduğuna karar vermişler. Şu an pandemi olduğu için eşi evden çalışıyor.

Pasifik Martısı, daha önce Amerika'daki yaşamı, Boston'da bir yaz okuluna katılarak deneyimleme şansı yakaladığı için, evlenip Seattle'a yerleşirken çok sıkıntı çekmemiş. Eşinin işi nedeniyle bu şehre yerleşmişler.

K1 özel nişanlı vizesi alarak Amerika'ya gelmiş. Bu vizeyi alabilmek için mutlaka Amerika'da evlenmeniz gerekiyor. Amerika'da evlendikten sonra, 'Adjustment of Status' diye adlandırılan işlemle, direkt Green Card'a hak kazanmış. Şu an Green Card'ın son aşamasında olan Pasifik Martısı'nın, bu sayede Amerika'daki statüsü de değişerek hem oturma, hem çalışma hem de seyahat iznine sahip olacak. Fakat bu süreç uzun sürdüğünden Amerika Devleti kendisine geçici olarak çalışma izni vermiş. Bu sayede şimdilerde iş görüşmeleri yapabiliyor.

Amerika'ya yerleştikten sonra ne gibi zorluklar yaşadı?
Amerika, Avrupa ülkeleri gibi Türkiye'ye yakın olmadığından, aklına esince ailesinin yanına gidememek ve onlara duyduğu özlem Pasifik Martısı için en büyük sorun olmuş.

Salgın nedeniyle de yaşadığı kentteki kısıtlamalara denk geldiği için, henüz çok fazla fikir edinmemiş.

Amerika ekonomisi ile Türkiye ekonomisi arasında ne gibi farklılıklar hissediyor? Yaşam standartları değişti mi?
Şu an kendisi çalışmadığı için sadece eşinin maaşıyla Seattle'da çok rahat bir hayat sürdüklerini belirterek, aynı durumu Türkiye'de yaşasalar kesinlikle zorlanacaklarını söylüyor.

Gıda, kıyafet, kira, benzin gibi ödemeler yaparken, yani para harcarken her şeyin Türkiye'ye kıyasla çok daha ucuz olduğun, bu sebeple yaşam standartlarının yüksek olduğunu da ekliyor.

2017 yılında yaz okulu için Amerika'ya geldiğindeki fiyatlarla, şu an 2020 yılındaki fiyatların hala aynı olduğu da dikkatinden kaçmamış. Yani enflasyon 3 yıldır Amerika'da aynı. Ama Türkiye'ye Eylül ayında geldiğinde, Ocak aynından bu yana her şeyin fiyatının ikiye katlandığını gözlemlemiş.

İngilizce kendisi için bir bariyer oluşturdu mu?
Kendisi lisansını ve yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptığı içi, dil konusunda fazla sorun yaşamamış. Ancak ne kadar iyi İngilizce eğitim almış olsa da, daha önce İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamadığı için yine de bazı zorluklarla karşılaşmış. Pandemi nedeniyle eşiyle evde bolca vakit geçirmesi bu açıdan ona fayda sağlamış. Çünkü eşi bir dilbilimci olup, Türkçe dahil birkaç dil konuşabildiğinden, İngilizcesini geliştirme konusunda çok yardımcı oluyormuş.

Ekonomi okuduğu ve Türkiye'de İngilizce öğrendiği için, kitabi bir dil konuştuğunu ama Amerika'da günlük dilin çok farklı olmasından bocaladığını itiraf ediyor. Ama bir şekilde alışıldığını da vurguluyor. Bir de Amerika'da çoğu insanın göçmen olmasından ötürü çok da zorlanmadığını anlatıyor.

Dil sorunu yaşayanlara önerisi var mı?
Amerika'da bulunup İngilizce bilmeyen ya da az bilip geliştirmek isteyenlere, gece uyumadan önce ya da sabah uyanınca mutlaka haberleri Amerikan kanallarından dinlemelerini öneriyor. Kendisi Seattle Times'ı takip ediyormuş.

Kütüphanelerin konuşma gruplarına ve sosyal etkinliklere bolca katılmalarını öneriyor. Amerikalıların sıcak davrandığını ve dilinizi geliştirmek istediğinizi girişken bir şekilde ifade ettiğinizde, yardımcı olduklarını söylüyor. Bu şekilde arkadaş da edinilebilir.

Bir Amerikalı ile konuşurken çekinip utanacak hiçbir şey olmadığını, çünkü İngilizcenin konuştuğunuz kişin anadili olduğunu unutmamanızı söylüyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nden aldığı lisans ve yüksek lisansın Amerika'da geçerliliği var mı?
Amerika'da en çok Boğaziçi Üniversitesi tanındığı için, bunun biraz avantajını yaşıyor. Mesela, başvuru yaptığı Amazon, Microsoft gibi büyük kurumsal şirketlerde çalışan Boğaziçi mezunlarının sayısını görebildiğini ve yüzlerce mezunun buralarda çalıştığını ifade ediyor. Bu büyük bir avantaj. Çünkü Boğaziçi dünyada ilk 200'e giren uluslararası geçerliliği olan bir okul.

Ama yine de HR görüşmelerinin önemine vurgu yapıp biraz şansa da bağlı olduğu kanısında. Çünkü her ne kadar Boğaziçi dünya sıralamasında ilk 200'e girse de, sıralamada daha alt sıralarda yer alan Amerikan eyalet üniversitelerinden mezun bir Amerikalının, HR görüşmelerinde daha avantajlı olduğunu, çünkü görüşmeyi yapacak olan kişinin de Amerikalı olmasından dolayı, o üniversiteyi tanıyıp öncelik tanıdığını düşünüyor. HR görüşmelerini yapacak kişilerin önyargısız olmasını diliyor.

Boğaziçi geçerli kabul edildiğinden herhangi bir dersi tekrar almasına gerek kalmamış Amerika'da.

Ayrıca Muğla Üniversitesi'nden mezun olup, Amerika'ya gelince sadece yazılım üzerine bir sertifika alıp, şu an uluslararası bir şirkette gayet iyi pozisyonda çalışan, tanıdığı bir Türk arkadaşı olduğunu da örnek vererek Boğaziçi dışındaki okullardan mezun olan kişilere ışık tutuyor.

Washington'daki istihdam olanakları nasıl?
Microsoft ve Amazon gibi teknoloji ve yazılım üzerine çok fazla büyük şirketin yer aldığı Washington'da, iş olanaklarını yüksek olduğunu belirtiyor. Ancak pandemi nedeniyle şu an orada da iş bulmanın zorlaştığını ve eşinin çalıştığı şirkette de işten çıkarılmaların yaşandığını belirtiyor.

Burada, yazılım programlarını bilenlerin 1-0 önde başladığını belirtiyor. Bir de Türkçeye yakın olan Azerice gibi dilleri, videolardan çok çabuk geliştirebileceğinizi söyleyip, resumenize bu dilleri de konuşabildiğinizi yazın diyor. Böylelikle birkaç dil bilmeniz size avantaj sağlayacaktır.

Tavsiyeleri neler?
Amerika'ya geleceklere, hiç korkmadan emin adımlarla gelmelerini tavsiye ederken, 'Uber'de çalışırım, workshop'larda çalışırım' diyerek hareket edilmesini doğru bulmadığını söylüyor.Amerika'da, Türkçenizi kullanarak bile iş bulunabileceğini belirtiyor.

Amerika dışarıdan rüya gibi görünse de, bazı zorlukları olduğuna işaret ediyor. Mesela iyi bir sağlık sigortanız yoksa, Amerika'da sürünürsünüz diyor. Bir hevese kapılıp gelmek yerine, iyice araştırıp adım atmalısınız.

KAYNAK: Turkish Community Abroad

YORUMLAR

  • 0 Yorum

https://www.alexa.com/siteinfo/abdpost.com