ABD'deki Türk İtfaiyeci Ufuk Yılmaz

TRT Türk spikeri Erkan Tarhan'ın bu seferki konuğu Amerika Birleşik Devletleri'nde Virginia Eyaleti'ne bağlı Arlington'da itfaiyeci olarak çalışan Ufuk Yılmaz. Amerika'da çok değer verilen bir mesleği severek icra eden Ufuk Bey, bu aşamaya gelene kadar yaşadığı zorluklardan ve tecrübelerinden bahsediyor.

Ufuk Yılmaz’ın Özgeçmişi
1979 İzmir doğumlu Ufuk Yılmaz'ın babası Artvin’li, annesi ise Yugoslavya göçmeni. Liseyi İzmir 50. Yıl Lisesi’nde bitirdikten sonra, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden mezun olmuş. 3 kardeşten en büyüğü. Evli ve 2 çocuk sahibi olan Ufuk Yılmaz, 2002 yılından beri Amerika’da yaşıyor.
 
Okuduğu bölümün İngilizce eğitim vermesi sayesinde dil öğrenen Yılmaz; üniversitedeki hocalarının yurtdışında master yapma hikayelerinden etkilenerek, içindeki gezip yeni yerler görme dürtüsüyle birlikte filmlerden görüp merak ettiği Amerika’ya gelmeye nasıl karar verdiğini anlatıyor.
 
Amerika’da yaşayan bir tanıdığı sayesinde 2002 yılı Temmuz ayında turist vizesiyle Amerika’ya gelmiş. O dönem 11 Eylül olayları nedeniyle bazı ülkelerden turist kabul edilmemesine rağmen, vize almayı başarmış. Sadece İngilizcesini geliştirip, biraz Amerika’yı gezmek niyetindeyken, kader böyle gelişti ve burada itfaiyeci oldum diyor.
 
Kendisine özenip Amerika’yı anlat diyenlere, ilk zamanlarının hiç de kolay geçmediğini söylediğini anlatıyor. Ne kadar dil bilseniz de o basit İngilizce’nin bir yerlerde çalışmak için yeterli gelmediğini anlatıyor. Dilini iyice geliştirmek için restoranda çalışmaya başlamış ve bulaşık yıkayıp, tuvalet bile temizlediğinden bahsediyor Yılmaz. Hiçbir şeyin altın tepside sunulmadığını söyleyerek, Amerika’daki yakınının ve bazı arkadaşlarının yardımlarıyla tutunmayı başarıp bugünlere geldiğini anlatıyor ve kararlı olmanın, azmetmenin önemine vurgu yapıyor.
 
Nasıl İtfaiyeci Oldu?
Indiana'da 3 yıl yaşayan Yılmaz, çok hareketli yapısından ötürü dövüş sanatlarına olan merakından bu spor dalıyla ilgilenmiş. Orada birçok polis, itfaiyeci ve asker emeklisi arkadaş edinmiş. Bir gün itfaiyeci arkadaşlarından birinin onu çalıştığı itfaiye binasına götürmesiyle ilgisinin başladığını anlatan Yılmaz, neler yapması gerektiğini öğrenmiş. Ardından, gerekli durumlarda insanlara sağlık müdahalesi yapmayı öğreten bir kurumdan sertifika alarak gerekli ilk adımı atmış. Bunun, CV’sinde iyi görüneceğini düşünmüş.
 
2008 yılında Amerika'da meydana gelen mortgage krizinden sonra Arlington'ın ekonomisi daha iyi olduğundan oraya dönme kararı almış. Oranın itfaiyesine başvuru yapmış, fakat çok zorlu bir yol olduğundan bahsederek, bir sürü başvuru arasından yalnızca 22 kişinin alındığını söylüyor. 6-7 aylık bu süreçte fiziki test, yazılı test ve sözlü mükâfatlardan geçtiklerini anlatıyor. O zorlu ayların ardından şu an çalıştığı yere kabul edilen Yılmaz, 2008 Ağustos ayından beri çalıştığını belirtiyor.
 
Daha önce ofis işinde de çalıştığını söyleyen Ufuk Yılmaz, insanın iş gibi görmediği, severek yaptığı ve insanlarla iyi ilişkiler içinde olduğu işte çalışması gerektiği fikrini savunuyor. Amerika'da 1 sene kadar öğretmenlik de yapmış ve teklif almış olmasına rağmen, itfaiyeciliği o kadar sevmiş ki kesinlikle bu işi yapmayı seçmiş.
 
Çalışma saatlerinin diğer mesleklerdeki gibi sabah 09.00 akşam 17.00 olmadığını belirtip, 24 saat çalıştıklarını anlatıyor. Ayda 10 gün sabah 07.00’den diğer gün sabah 07.00’ye kadar çalışıyorlarmış. 911’i arayıp yardım isteyen tüm insanlara; polisi ilgilendirmeyen durumlarda sağlık müdahalesi dahil ağaçtan kedi kurtarmaya kadar, gökdelenlerdeki teknik sorunlara ve tabii ki yangınlara kadar müdahale eden bir birim olduğunu anlatıyor itfaiyenin. Zaten Erkan Tarhan da, Amerika'da itfaiyecilerin devlet statüsünde özel bir yere sahip olduklarını ve halkın da onlara çok değer verdiğini söylüyor.
 
Arlington County Fire Station 5, kendisinin akademiden sonra 7 yıl geçirdiği istasyon ve bu bölgede en yoğun çalışan nokta olduğunu belirtiyor. Pentagon'a da çok yakın bir nokta olduğu için oradaki birçok olaya da müdahale ediyorlar.
 
Erkan Tarhan, bu işin bir ekip işi olduğunu hatırlatarak ekibin başındaki Captain Ben O'Bryant'dan Ufuk Yılmaz hakkındaki görüşlerini almak istiyor. İtfaiyenin toplumla ilişkiler görevlisi olan O'Bryant, “Ufuk’la, göreve başlandığından beri çalışıyorum. Biraz sessiz birisi ama çok çalışkan. İhtiyacınız olduğunda her zaman yanınızdadır. Görev sırasında ona her zaman güvenebilirsiniz.” diye bahsediyor Ufuk Yılmaz’dan.
 
11 Eylül Hatırası
Amerika tarihinin en büyük terör saldırısı olan 11 Eylül için hazırlanan özel odayı ziyaret eden Erkan Tarhan’a, olaylar sırasında Pentagon'a yakın olan birim olarak Arlington Fire Station 5’in yardıma koşan ilk birim olduğu bilgisini veriyor Ufuk Yılmaz. Bu birimin gösterdiği başarıdan ötürü, kendilerine anı olarak ikiz kulelerden kopan bir parça taş ile uçağın Pentagon’da çarptığı bloktan bir parça anıt niteliğinde hediye edilmiş. Hepsi bu odada yer alıyor. Bir nevi müze hâline getirilmiş.
 
Unutamadığı Anısı
2 sene kadar önce geceyarısı nefes darlığı çeken bir amcaya yardıma gitmiş arkadaşlarıyla beraber. Tek göz odada yalnız yaşayan adamın konuşmasından şüphelenip kimliğine baktığında Türk ismiyle karşılaşınca, Türkçe olarak “Amca sen Türk müsün?” diye sormuş. O bitkin haldeki adamın bir anda sanki yüzüne güneş doğmuşçasına yüzünde bir gülümseme belirmiş. Neredeyse bana sarılacaktı, adeta ilaç gibi olduk amcaya diye bahsediyor. Kendisi de gurbette olduğu için, o aile ve memleket özleminin içinde hep olduğunu ve bir yarısının hep Türkiye'de kaldığını ifade ediyor.
 
Aile Yaşantısı
Eşi Merve Hanım ilk 2 senenin çok zor geçtiğini söylüyor. İngilizce öğrenmeye başladıktan sonra adapte olabildiğini ifade ediyor. Eşinin de çok yoğun çalışmasından dolayı, yalnız kalmasının bu duruma etkisi olmuş tabii.
 
Ailecek gezerek Amerika'nın farklı bölgelerini keşfediyorlar. Gitar da çalan Yılmaz, bu şekilde de vakit geçiriyor. İleride çocuklarına ülkesini gezdirmek istediğini belirtiyor.
 
Ufuk Yılmaz ekmekli olduktan sonra, çocuklarının da okulu bitmiş olacağı için, ailecek 6 ay Türkiye'de 6 ay Amerika’da yaşamayı planlıyorlar.
 
KAYNAK: TRT Türk