Amerika'da Sanat Okulu Bursu…
Bu sefer, Amerika'da sanat ve tasarım üzerine eğitim veren okullara başvuru sürecini ele aldığımız bir haber hazırladık. Farklı bir bölüm okuduğu halde, sanat alanında ilerlemeye karar veren Sıla Eser, bugünkü haberimizin konuğu. Böyle bir ikilemde kalanlara ışık tutması dileğiyle…
Sıla Eser, Boğaziçi Üniversitesi’nde sosyoloji ve ekonomi okumuş. Fotoğrafçılığa ilgi duyan Sıla, çektiği fotoğrafları, kendi web sitesinde hikayeleştiriyor. Yarı zamanlı olarak Aposto adlı teknoloji ve medya girişiminde kültür sanat editörlüğü yapıyor.
Bu sene, New York’da bulunan Parsons School of Design okuluna %75 burslu olarak kabul edildi. Burada 2 sene Stratejik Dizayn ve Yönetim okuyacak. Tasarım ve sosyal bilimleri harmanlayan bir alan olduğu için bu bölümü seçtiğini söyleyen Sıla, bu bölüm bittikten sonra ayrıca 3 senelik çalışma izni verildiğini ifade ediyor.. Telefonlarımıza indirdiğimiz herhangi bir aplikasyonda, mühendislik dışında, en ufak bir rengin bile detayını tasarlayan ekipler olduğunu görünce ve bu bölüm mezunlarının, bu ekiplerde yer aldığını öğrenince, sanat ve tasarıma olan ilgisi nedeniyle okumaya karar vermiş Sıla.
Sıla, Boğaziçi’nde hazırlık okuyarak iyi bir İngilizce eğitim alıp, bir ara, değişim programıyla Amerika’daki UCLA Üniversitesi’nde de okuduğu için İngilizce’sini iyi geliştirmiş. Sosyoloji ve ekonomi okuduğu o yıllarda sanat dallarına olan ilgisi nedeniyle UCLA Üniversitesi’nde sinema ve medya gibi dersler alma şansı olmuş. Bu sayede Amerika’daki okula başvuru sürecinde danışman şirket kullanmamış. Bu süreçte, İngilizcesi iyi düzeyde olmayanlara, kendi öğretmenlerinden ya da daha önce o okullardan mezun kişilerle yazışarak yardım istemelerini öneriyor.
Amerika’da, kendisi gibi sanat alanında yüksek lisans hedeflerseniz, sosyal bilimler tarafının mühendislik bölümlerine nazaran biraz daha zor burs aldığını söylüyor Sıla. Kendisine, çevresinden hep, “Amerika’dan başarı bursu almak zordur, eğitim de çok pahalı, şimdi şansını Avrupa’da dene” gibi öneriler gelmiş. Halbuki her şeyin mümkün olduğunu söylüyor Sıla. Bunu da kanıtlamış durumda. Sürekli, “Kendine güvenin tam, başarabilirsin Sıla!” diye tekrarlayarak motive olmuş.
Essay yazarken çok zorlandığını dile getiren Sıla, Amerika’daki okulların öncelikle onları ne kadar tanıdığınızla ilgilendiklerini söylüyor. Geçmişlerini, amaçlarını, haklarındaki her şeyi. Sonra sizin binlerce aday arasından, bu okula farklı ne katabileceğinizle ilgileniyorlar diyor. Belki tarih okuyorsunuzdur ama lisede kodlama yapmayı öğrenmişsinizdir, bu farklı gelebilir okula. Onun tavsiyesi, hocaların çalıştıkları alanlara bakıp, yerelden farklı ne katabilirsiniz, buna odaklanmanız yönünde. Essay’de bunlardan bahsedebilirsiniz.
Amerika’da, daha önce değişim programı nedeniyle California’da okuyan Sıla, bu ülkeyi çok güvenli bulduğuna dikkat çekiyor. Özellikle Türkiye’den farklı olarak, her şehirde her yerde kurallara aşırı uyulan bir yer olması bunda çok büyük etken olmuş. Kampüs hayatının dışında farklı şehirleri de bolca gezdiğini anlatan Sıla, yaptırımların ağır olmasından dolayı bu ülkede kurallara son derece uyulduğunu anlatıyor.
Son olarak, okuduğunuz bölüm, seçeceğiniz meslek anlamına gelmiyor diyor Sıla. Kendisinin yaptığı gibi, sosyoloji ve ekonomi okumasına rağmen bir sanat dalında ilerleyebilirsiniz. Kendinizi iyi dinleyip sürekli araştırma halinde bulunmanızı ve yeniliklere açık olmanızı tavsiye ediyor. Tabii bir de, özgüveninizi kimsenin kırmasına izin vermemenizi. Başarı hikayelerini bol bol izleyip feyz alın diyor.
KAYNAK: Kariyer Kılavuzu