Canan Dağdeviren'in Uzaya Gönderdiği İcadı: Meme Kanserine Karşı Giyilebilir Ultrason Cihazı!

Türk bilim dünyası tarihi bir gurur anı yaşadı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) görev yapan Doç. Dr. Canan Dağdeviren, meme kanserini erken evrede tespit etmeyi amaçlayan giyilebilir ultrason cihazını uzaya göndererek hem bilime hem de kadın sağlığına damga vurdu.

Türk bilim dünyası tarihi bir gurur anı yaşadı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) görev yapan Doç. Dr. Canan Dağdeviren, meme kanserini erken evrede tespit etmeyi amaçlayan giyilebilir ultrason cihazını uzaya göndererek hem bilime hem de kadın sağlığına damga vurdu.

Cihaz, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’a ait Blue Origin şirketinin düzenlediği uzay yolculuğunda, tamamı kadınlardan oluşan altı kişilik mürettebatla birlikte uzaya çıktı. Yaklaşık 10 dakika süren bu sembolik yolculuk, bilimin toplumsal mesaj gücünü de ortaya koydu: Cinsiyet eşitliği, bilimde temsil ve insanlık yararına teknoloji.

Dağdeviren, uzaya gönderilen cihazın ardından yaptığı paylaşımda hem Cumhuriyet'e hem de aile geçmişine değinerek şunları söyledi:

“Tarihe not düşülsün: Bugün, 14 Nisan 2025. Atatürk Cumhuriyeti’nin herkes için eşit olan sisteminde eğitim alan bir birey olarak, yıllar önce üzerinde çalışmaya başladığım giyilebilir ultrason cihazımı uzaya gönderdim.”

Teknolojide Devrim: cUSBr-Patch ile Meme Kanserine Karşı Yeni Bir Umut

Uzaya taşınan bu cihaz, sadece sembolik bir anlam taşımıyor; aynı zamanda tıp teknolojisinde pratik, erişilebilir ve hayat kurtarıcı bir yeniliği temsil ediyor.

Prof. Dr. Canan Dağdeviren’in liderliğinde geliştirilen cUSBr-Patch, giyilebilir bir sütyen formunda. Bu cihaz, kadınların meme dokusunu ultrason kalitesinde görüntüleyebiliyor hem de geleneksel bir ultrason cihazına ihtiyaç duymadan.

İlk klinik testlerde, cihaz 71 yaşındaki bir gönüllü üzerinde denendi. Daha önce meme sağlığı sorunları yaşamış olan gönüllünün sol memesi, cUSBr-Patch ile altı farklı noktadan tarandı. Sonuç: Yalnızca 0,3 santimetre boyutundaki kistler bile başarıyla tespit edildi.

Ayrıca cihaz, meme dokusunu 8 santimetre derinliğe kadar net bir şekilde görüntüleyebiliyor ve elde edilen görüntüler standart ultrason cihazlarıyla kıyaslanabilir kaliteye sahip. Bu sayede cihaz, özellikle düzenli sağlık hizmetine erişimi kısıtlı kadınlar için erken teşhiste devrim yaratma potansiyeli taşıyor.

Dağdeviren, bu cihazın çıkış noktasını yıllar önce kaybettiği teyzesine dayandırıyor:

Bu yeniliğin arkasında duygusal bir hikâye de var. Projeyi, yıllar önce meme kanseri nedeniyle hayatını kaybeden teyzesi Fatma Hanım’la birlikte hasta yatağında hayal ettiklerini belirten Dağdeviren, duygularını şu sözlerle ifade ediyor:

“Bu çalışmayı, Fatma Teyzem son 12 gününü yaşarken birlikte hayal edip tasarlamıştık. O artık aramızda değil ama bu cihaz milyonlarca kadının hayatına dokunabilecek. Bu projeyi tüm kadınlara ithaf ediyorum; yalnız değilsiniz.”