Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'i Yakma Provokasyonu

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı gerçekleştirildi.

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, İslam karşıtı bir grup Irak bayrağını ve Kur'an-ı Kerim'i yere atarak üzerine bastı ve ardından Kur'an-ı Kerim'i yaktılar. Bu anları sosyal medya hesaplarından canlı paylaşarak provokasyonu duyurdular.

İsveç'in Bağdat Büyükelçiliğine yapılan saldırıyı protesto ettiğini iddia eden Danske Patrioter isimli marjinal grup, bu eylemi gerçekleştirdi. Polis yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen gösteriyi basın mensupları da takip etti.

Grubun daha önce Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağı ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı düzenlediği biliniyor. Bu tür provokatif eylemler, toplumda tepkilere ve hoşgörüsüzlük sorunlarına sebep oluyor.

KUR'AN-I KERİM'E SALDIRI BAĞDAT'DA PROTESTO EDİLDİ

Bağdat’ta Sadr Hareketi mensupları, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik gerçekleştirilen saldırı nedeniyle Danimarka’ya tepki gösterdi.

Gerçekleştirilen Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemi, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un sert tepkisine neden oldu.

TÜRKİYE'DEN TEPKİLER 

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik,"Din ve vicdan hürriyetine karşı gerçekleştirilen bu lanetli eylem, açık bir nefret suçudur. İslam'a ve Müslümanlara yönelik provokasyonlar karşısında Danimarka yetkililerinin duyarsızlığı bu nefret suçlarına destek vermeleri anlamına gelmektedir." dedi. 

Aynı şekilde, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da Kur’an-ı Kerim yakılmasına tepki göstererek, “Dünyada hiçbir kimsenin herhangi bir din mensubunu kutsalına hakaret etmesi asla kabul edilemez. Kim hangi din ve inanç mensubunun hangi kutsalına hakaret ediyorsa bu doğrudan doğruya insanlık suçudur. Bu suça ortak olanlar, bu suçu seyredenler, İslam düşmanlığının Avrupa’da yeni bir siyasi dalga olarak yükselmesine seyirci kalanlar aslında kendi sonlarını da hazırladıklarının farkında değillerdir.” diyerek tepkisini dile getirdi.

Bu provokatif eylem, din ve inanç özgürlüğünün vurgulandığı bir dönemde gerçekleşmesi nedeniyle uluslararası tepkileri de beraberinde getirdi. Dünya genelinde birçok ülke, olayı kınayan açıklamalar yaparak hoşgörü ve saygı değerlerine vurgu yaptı.