"GEZİ PARKI OLAYLARI TÜRK- AMERİKAN TOPLUMUNUN DÖNÜM NOKTASIDIR!"
Türk Amerikan Dernekleri Federasyon'u Başkanı Tulga Tekman ile Federasyonun İç Yüzünü, Görev ve Sorumluluklarını Masaya Yatırdık. Çarpıcı İddalarda Bulunan Tekman, Federasyonu Tüzüğe Temellendirerek Anlattı.
Esinay Özyurtdaş'ın Özel Haberi
27 Ocak 2019 yılından beri görevdesiniz. İlk sorum 1956 Yılından Beri Var Olan Federasyonun Neden Binası Yok?
Dış İşleri Bakanı, İhsan Sabri Çağlayangil zamanında federasyona Türkevi’nde yer verildi. Dış İşleri Bakanı, Çağlayangil’e 2. Katı federasyona verdiğini söyledi ve biz 2013 yılına kadar oradaydık. Federasyon, Türkevi yıkılmadan önce satın almak için çeşitli girişimlerde bulundu. Tam satın alınacakken Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Dış İşleri Bakanlığı devreye girdi- Biz Dış İşleri Bakanımızı kıramadık.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından alındı. Federasyon, Türkevi’nde Egemen Bağış, Ata Erim, Kaya Boztepe ve Ali Çınar dönemlerini yaşadı. Türkevi’nin 2. Katı federasyonun ofisi olarak kullanılırken toplantı salonu, provalar, yürüyüşe hazırlık tüm etkinlikler burada planlandı. Deposunda bayraklarımız, eşyalarımız vardı. Konsolosluk yukarıda biz aşağıda uyum içinde çalışırdık bir aile gibi. Bize söz verildi Türkevi’nde hep olacaksınız diye. 2013 yılı gelip çattı ki Türkevi yıkıldı. Yeni bir gökdelen yapacağız denildi. İnşaatı hala devam ediyor seneye bitmesi planlanıyordu en son.
Federasyon Üvey Evlat Muamelesi Gördü!
Bina yıkıldıktan sonra konsolosluk ve ataşelikler taşındı. Alınamayan permitler yüzünden erken çıkıldı ve inşaat geç başladı. Kiralamalar için milyonlarca dolar harcandı. Bunlar dile gelmiyor. Neden? Çünkü federasyon özerk gelir kaynağı yok. Türkevi’nde kaldığı süre boyunca fotoğraf çekimlerinden para alınıyordu sadece ve kira ödemiyorduk. Taşınma sırasında bizi sokağa attılar tabiri caizse üvey evlat muamelesi gördük.
Peki İnşaat Bittikten Sonra Federasyona Yer Verilecek mi?
Normalde bizim orada hakkımız var çünkü şartlı alındı. Federasyona bir yer verilmesi gerekiyor. Bina bitme aşamasına gelince gerekli görüşmeleri yapacağız.
2013’ten Sonra Federasyon Neler Yaşadı?
O dönem Ali Çınar Bey’in saymanıydım. Biz yeni bir yer arayışına girdik. Manhattan’da yer tutamadık. Aylık $30-40 Bin ödeyecek bütçeye federasyon olarak sahip değildik. Bizimde Manhattan’da olmamız gerekirdi çünkü biz konsoloslukla iç içe çalışıyoruz. Başka yerde ofisimizin olması bizi uzaklaştırdı. Ali Çınar Bey döneminde bir yıl idare ettik. Avukatlık ofisinde, dernek binasında yazın zaten 3 ay açılmadı. 2014 yılına kadar böylece idare etmiş olduk. Ali Çınar döneminde bana teklif edildi başkanlığı özel sebeplerden kabul etmedim. Atilla Pak arkadaşımız, gel beraber yapalım destek ol koruyup kollayalım dedi. Siyasi olarak toplum bölündüğü için- Gezi Parkı olaylarından sonraki sürece atıfta bulunan Tekman, federasyonun dik durması, toplumu ayrıştırmadan birlik ve beraberlik içinde devam etmesi için yer aldığını belirtti. Başkan Atilla Pak ile birlikte yeni yer baktık. New Jersey’de yer bulduk.
Neden Manhattan değil de New Jersey?
Çünkü paramız yetmedi :) Küçücük bir ofis bile çok pahalıydı. Desteğimiz de yoktu. Hükümet yer de göstermedi yer de vermedi. O dönemden itibaren de 2015-2020 arası 5 yıl Türkiye’den para almadık. New Jersey’de büyük bir bina tuttuk. Aylık $3 Bin kirayı kendimiz ödedik. İki büyük salonumuz, seminerlerimiz, özel günlerimiz, etkinlerimiz, Devlet büyüklerimizin karşılanması her şey 3 sene 2 ay boyunca bu binada gerçekleşti. (2015-2018)
“Gezi Parkı Olayları Türk- Amerikan Toplumunun Dönüm Noktasıdır.”
2013 yılında yaşanan Gezi Parkı olaylarına atıfta bulunan Tulga Tekman:” Gezi Parkı olayları Türk- Amerikan toplumunun dönüm noktasıdır.” Dedi. Toplum ikiye bölündü. Federasyona bağlı dernekler bir taraf olma zorunluluğu hissetti. Bazıları neden taraf olmuyorsunuz dedi bazıları tavır aldı. Federasyon neden katılmıyor diyenler oldu. Federasyon neden katılıyor diyenler. Hatta niye sert tepki vermiyorsunuz bile dediler. Her zaman söylerim: Biz siyaset üstüyüz. Tarafsız kalmak zo-run-da-yız. Bizi içine sokmayın! Derken gezicilere karşı bir grup oluşturuldu: “Her Şey Türkiye İçin”. Geziciler bir tarafta Akpliler diğer tarafta ikiye ayrılınca toplum kökünden dinamitle patlatıldı.
Siyasetin, Türk- Amerikan toplumuna sokulması, Türk toplumunu bitiren en büyük darbedir
Bu darbe Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına oy hakkı verilmesinden sonra yine kötü bir sürece girdi. İnsanlar, Türk mücadelesi vermek yerine siyasete odaklanıp belli dönemlerde Türkiye ile beraber yaşamaya başladık. Hemen hemen her 6 ayda bir seçim olması Akp ve CHP’nin temsilcilikler kurması. Amerika’da 20-30 Bin oy için bizi bölmeye çalıştılar!
Tulga Bey bizi neden eleştiriyorsunuz Amerika’da oy kullanmayacak mıyız diyenler oldu.
Cevabım ilk günkü kadar net: HAYIR! Türk Amerikan kimliğimizi bölmeyin oy vermeyin önemli olan kimliğimize sahip çıkmak lobicilik yapmayacaksınız dedim. Türkiye’nin reklamını yapıp haklarımızı koruyup Diasporamızı yapacağız.
Yapmaya Çalıştılar da Yapamadılar Diyelim mi (!)
24 Nisan 2015’te Washington’da yaşananlar yanlış politikaydı. Karşı taraf bayrağımızı yaktı saldırılara devam etti. Biz Barış için karanfil uzatırken karşı taraf taş attı. Biz uyardık Barış Yürüyüşü ile olmaz! Federasyon olarak hep dik durduk belgelerimizle, profesörlerimizle medyayı yanımıza alıp baskı yapalım dedik. Devlet, özel Yahudi şirketlerine dünyanın paralarını veriyor. Peki bu paralar nereye gidiyor? Karşılığında ne alınıyor? Türk Dostluk Grubu ne işe yarıyor sormak gerekir. Senatörler, kongre üyeleri var. Yaklaşık 100 kişilik dostumuz ama kimse konuşamadı. Ermeni Soykırım Yasası geçti. İki tarafında kılı kımıldamadı. Tüm bu ayrışmalar federasyona haliyle çatı derneklere yansıdı.
Dernekleri itibarsızlaştırdılar!
Amerika’da Diyanet İşleri kuruldu. Dernekler bize bağlansın denildi. Dedik ki dernekler, Amerika kanunlarına göre kuruldu. Cami başka caminin derneği başkadır. Cami derneklerini diyanete bağlayacağız dediler. İktidara yakınlaşmak için bir kısım dernekler diyanete geçti. Diyanetin derneklere yardım edeceğiz demesi cami derneklerini yanına çekmesi derken huzursuz olan bir toplumda apolitik olan insanların derneklerden uzaklaşması, sessizliğin içinde isyan havası oluşturdu. Şimdi bile bir yardım yapacaksanız kendinize yakın kuruluşa, derneğe gidiyorsunuz.
Komite’nin Kurulması Rekabet Ortamı Yarattı mı? Brooklyn’de gerçekleşen Türk Günü Yürüyüşü mesela?
Ramazan ayına denk geldi diye alternatif düzenlediler. Bir ilk olarak Brooklyn’de bizden bağımsız.
Nasıl yani Ramazan’a denk gelmesi yürüyüşe alternatif olması alakasız değil mi? Sanırım bu konuda söyleyecek çok şey var ama yorum yapmıyoruz. Bilmeyenler için Türk Günü Yürüyüşü’nün tarih ve önemini araştırmaya davet ediyorum.
2015’teki komite 2016’da yasal olarak kuruldu. Onlarla beraber çalışmamız istendi. Federasyon ötelendi. Eskiden bizim yaptığımız karşılamalar komiteye verildi. İki seçenek sunuldu ya komiteyle çalışacaksınız yada yoksunuz sizi siliyoruz. Bize yetkililerin söylediği Konsoloslukla yaşanan kavgalar, tehditler sonucunda Ankara’ya mektup yazılıp yardımların gelmesinin engellendiği oldu.
Federasyon Atatürkçülerin Son Kalesidir!
Esas neden tabii ki komitenin güdümüne girmememiz oldu. Bizde dik duralım bağımsız olalım istedik. Devlet bizi yaptığımız işlerden dolayı desteklesin dedik. 18 Mart 2016 yılından bugüne ülkenin üvey evladı olduk. Biz her zaman bağırıyoruz insanlar da görsünler diye. Yıllarca FETÖ ile mücadele ettik. 15 Temmuz’a kadar çocuklarını okullarına gönderdiler. Olimpiyatlara katıldılar- biz katılmadık! Duruşumuzu hiç bozmadık. Atatürk okullarımız var: Clifton, Manalapan, Washington D.C
Atatürk Okulu’na Ayrı Bir Sayfa Açmak Gerekir
Çok çok değerli bir okulumuzdur. En büyük ve en eski Atatürk Okulu Manhattan’dadır. Müdüremiz Tülay Taşkent hanımefendi: Atatürkçü eğitim verir, çocuklarımızı pırıl pırıl yetiştirir. Mezun olan çocuklar da Amerikan ekonomisine, siyasetine girer. Ülkesine, vatanına, milletine hayırlı evlat olur. Manhattan'ın dışında Türk Ocağı Derneğimizin Atatürk Okulu var. Atatürkçü eğitim veriyor. Washington DC'de Ata DC Derneğimizin okulu, Manalapan'daki Amerika Türk Toplum Merkezimizin iki tane Mustafa Kemal Atatürk Okulu mevcuttur.
Röportajın 2. Kısmında Tulga Tekman zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Tekman, Tohan Hazinedar için Federasyon Başkanı İhaleye Giremez-Türkevi’nin ihalesine girmiş!
Federasyonun düzenlediği yürüyüşün yerini değiştirmeye çalıştılar izin vermedik. Gelir gelmez anlaşmaya girmeye çalıştı. Türkevi’nin ihalesine girmiş öğrenince sordum. Nasıl yapıyorsunuz karşılığında ne verdiniz diye. Federasyon Başkanı statüsünü kullanarak ihaleye giremez. Ne alacaksın da karşılığında ne veriyorsun derler!
Kesinlikle Etik Olmaz!
Birtakım yanlışlar yaptığı için de 6 ay sonra Olağanüstü Kongreyle görevinden düşürüldü. Görev süresince vaatleri vardı. İş insanlarını getirecekti sponsor bulacaktı. Hiçbiri yapılmadı olmadı.Üstüne üstlük federasyona ait her şeye el koydu alacağım var deyip vermiyor! Bayraklarımız, tablolarımız ofisinde.
Yaptıkları Yasadışı Hareket
1 Haziran’da toplantı yaptık- 2 aydır yapamadığımız toplantımız.Federasyon tüzüğü var. Aktif derneklerin oluşturduğu federasyon tüzüğü var. Aktif 2 derneğin olağanüstü kongreye gitme teklifi 13/0 reddedildi.
Yaptıkları yasadışı hareket çünkü adımızı, logomuzu kullanarak sosyal medya hesabı açıldı. TADF, 63 dernekten oluşur ve sosyal medya hesabı açamaz! Bunun yeri sosyal medya değil! Toplanırlar 63 Derneğin temsilcileri yada aktif derneklerin başkanları toplantıya katılır. Aktif 19 derneğimiz var. Bir ay önceden gündem belirlenir ve bütün başkanlara dağıtılır.
Sosyal Medyada Paylaşımlara Değinen Tekman, Kongre Dışına Taşan Olaylar İçin Dava Açtığını Söyledi
Mali kongrede itirazlar yapılmadı. Tutanaklar var imzalar atıldı. 23 Aralık 2018’de yapılan kongrede tutanaklar var kabul edilip imzalandı. Gelir- gider tabloları var. Yönetim kurulu toplantısı yapıldı 8 kere. Ben onlarla yolumu ayırdım diye böyle oldu. Başkan, icra kurulunda görev değişikliği yaptı dersiniz çünkü görevi bitirilenler aleyhimde toplandı. Federasyona dışarıda yapılan her şey zarar verir. Bunların yeri Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantılarıdır.
Son olarak ekleme yapmam gereken hususlara açıklık getirmek istiyorum. Bir önceki röportaja (https://www.abdpost.com/tadf-in-perde-arkasinda-yasananlar/38118/) cevaben yapılmış bir röportaj değildir. Kaldı ki beyefendi ısrarla röportajı okumadığını söyledi. Malum günümüzün popüler akımı önyargı :) İddalarda yer alan herkesin cevap verme hakkı vardır. Bilhassa gerçekliğimden şüphe eden herkesi benimle röportaj yapmaya davet ediyorum (!)