İlham Verici Bir Başarı Öyküsü: Gizem, Amerika'da Nasıl Okudu?

Bugün, birçok röportajını haber haline getirdiğimiz, Kariyer Kılavuzu Youtube kanalının sahibi Gizem G.'nin, kendi hikayesini paylaşıyoruz. Amerika'da okumak isteyen gençlere ilham kaynağı olan, detaylı bilgiler paylaştığı videolar hazırlayan Gizem'in kendi hikayesi, başlı başına bir başarı öyküsü. Onun videolarından etkilenip motivasyon bulan gençler dışında, Amerika'da bedava okunabileceğinden haberdar olmayıp, bunu zenginlerin tekelinde zannedenler için bir kez de kendi öyküsünü paylaşıyor.

ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK YILLARI
Ortaokul ve lise yıllarında yüzücü olduğundan bahseden Gizem, devlet okulunda okurken hem sporcu olması sayesinde hem de çok sıkı ders çalışarak özel liseye bursla girmeyi başarmış. Bu sayede İngilizce’yi, tabii kendi yatkınlığı sayesinde de çok iyi öğrenmiş. O yıllarda sabah 4 gibi buz gibi havuzda antrenmanla güne başlayıp, sonra okul ve dershane arasında kulağa pek de cazip gelmeyen bir hayat sürdüğünden bahsediyor. Lisede ne olmak istediğine henüz karar veremeyen Gizem’in, bu konuda ailesinden gelen fikirler, çevresinden aldığı fikirler ile aklı biraz karışmış. Fakat yine de o yoğunluğuna rağmen, boş kalan tüm zamanında üniversite sınavı için deli gibi test çözerek hazırlandığını aktarıyor. Yani ne yöne gitmek istediğini bilmese de, tek amacının öğrenmek olduğundan bahsediyor Gizem. O zamanlar ÖSS denilen üniversite sınavında çok stres yaşadığını hatırlıyor. Sonuçlar açıklandığında oldukça yüksek bir puan aldığını öğrenince, aklındaki tek şeyin ona yoğun hazırlanma stresi yaşatan, keşmekeş gelen İstanbul ve İzmir dışında okumak olduğunu anlatan Gizem, Ankara’yı çok istemiş bu sebeple de Bilkent Üniversitesi’ni seçmiş.
 
BİLKENT YILLARI
Fakat Bilkent’e bursla girmeyen Gizem, o dönemde not ortalaması yüksek öğrencilere dönemlik onur bursu verildiğinden bahsediyor. Her dönem ortalamanız yüksek kaldığı müddetçe yenilenen bu bursu, notlar düşerse kaybetme riskiniz olduğundan da söz eden Gizem, bu şekilde burs kazanarak Bilkent serüveninde ücretsiz okumayı başarmış. Onur bursu Bilkent Üniversitesi’nde günümüzde de devam ediyor mu, üniversiteden bilgi alabilirsiniz.
 
Bilkent yıllarında, onur bursunu almak için ve tabii ki zaten çalışkan bir öğrenci olduğu için, kendi tabiriyle ‘inek’ bir öğrenciymiş. Hatta sadece kendine yetmekle kalmayıp, ciddi ciddi arkadaşlarına da ders çalıştırarak sınavlara hazırlayan Gizem, gitgide artan talep üzerine, bir arkadaşının önerisiyle, bu işi parayla yapmaya başlayıp kendi masraflarını çıkarmış. Ders notlarını fotokopi ile çoğaltıp dağıtıyor ve akşamları gruplara tahta üzerinde bayağı ders anlatıyormuş. Bu sayede not ortalamasını sıfırdan 90’lara hatta 100’lere çıkaran arkadaşlarının olmasının yanısıra, kendisinin de bilgisini pekiştirdiğini farketmiş.
 
HAYATININ DÖNÜM NOKTASI
Dil öğrenmeye olan yatkınlığı ve ailesinin yönlendirmesi nedeniyle İngilizce öğretmeni olmaya karar veren Gizem, Amerikan Edebiyatı bölümünde okurken bununla yetinmeyip Çince ve Almanca derslerine de katılıp üstelik yaz tatillerindeki kurslara da devam ederek bu iki dili de çok iyi geliştirmiş o yıllarda. Ayrıca bir de Sıhhiye’de Yunanca kursuna da gitmeye başlamış. 3. sınıftayken üniversitede bir hocası yanına gelip ona biri okulun mührünü taşıyan 2 adet zarf vermiş. Çok başarılı olduğunu, bu sayede bursunun devam ettiğini ancak; sadece İngilizce öğretmeni olmak için çok fazla vasıf taşıdığını, bu sebeple mutlaka Amerika’da daha iyi bir bölüm okuması gerektiği konusunda onu uyandırmış. Belki de Gizem’in hayatının dönüm noktası bu an olmuştur. O güne kadar kafasında hiç böyle bir fikir taşımadığını söyleyen Gizem, bölüm bitince pedagoji formasyonu alıp İngilizce öğretmeni olmayı planlıyormuş aslında.
 
NASIL HAZIRLANDI?
O hocasının teşviğiyle araştırmaya başlayan Gizem, maalesef bu işleri araştırmak için yeterli bilgiye ulaşmanın, o dönem çok zor olduğunu söylüyor. Hatta bugün bile durum pek farklı değil. Danışmanlık şirketiyle de çok pahalı oldukları için çalışmak istememiş. Yine de kendi azmiyle araştırarak ulaştığı bilgiler doğrultusunda, başvuru için dosyasını oluşturmaya başlanış.
 
Hocalarından tavsiye mektupları toplamış. Bulunduğu aktivitelerle ilgili doküman hazırlamış ki; bunlardan bazıları Bilkent’te 3 tane önemli öğrenci kulübünün sıfırdan oluşturulmasında yer almış. Biri ‘Dış Ticaret Kulübü’. Bir diğeri, gazeteciliğe olan merakından dolayı arkadaşlarına liderlik ederek ‘Basın Yayın Kulübü’nü kurup, okulun ilk dergisinin çıkarılmasını sağlamış. Bir de her ne kadar kuruluşunda yer almasa da ‘Mizah Kulübü’ne de çok destek olan Gizem, tüm vaktini dersler dışında böyle geçirdiğini ve Amerika’ya başvuru sırasında çok işine yaradığını anlatıyor. Aslında Amerika’da okumayı aklından bile geçirmeyen Gizem, tüm bu aktiviteleri sadece içindeki sosyal kimliği doyurmak ve üretken, girişken, çalışkan ruhundan ötürü yapmış. Başvuru sürecinde ise Amerikan üniversitelerinin böyle etkin, aktif, üretken ve yaşadığı topluma insanlara faydası olan bireyleri seçtiğini kavramış. Sadece katılmak değil, aktif rol alarak ve liderlik kimliğinizi geliştirmek önemli.
 
Her daim bilgiye aç olan Gizem, yine kendini daha fazla geliştirmek adına, sırf kendini denemek için, üniversitenin ilk 3 yılı bazı mühendislik ve grafik tasarım gibi derler de seçmeli olarak almış. Bir yandan da bu kadar çok şeye meyil ederken, ders notları düşüp burs hakkını kaybetme korkusu da yaşadığını itiraf ediyor. Artık araştırmaları doğrultusunda Amerika’da okumaya aklı iyice yatan Gizem, dosyasını oluştururken 4. sınıfın başlarında girmesi gereken GMAT sınavına hazırlanmak için, Sıhhiye’de bir kursa yazılmış. Bu sınav, Amerikan üniversitelerinin yüksek lisan için zorunlu tuttuğu bir sınav. Aldığı tüm seçmeli derslerin bu sınavda çok işine yaradığına vurgu yapan Gizem, sadece İngilizce okuduğu için bu dersleri almaya gerek görmeseydi, çok zorlanacağını belki de başaramayacağını söylüyor. Zaten Amerikan Edebiyatı bölümünde okuduğu için ve Bilkent’in çok iyi eğitim veren bir kurum olmasından dolayı TOEFL sınavı için hazırlanmamış bile.
 
Bu amacından arkadaş ortamında bir kere bahseden Gizem, hayal gördüğüne dair umut kırıcı eleştirilerle karşılaşınca, tüm bu hazırlık sürecinden ailesi dahil bir daha hiç kimseye bahsetmemiş. Başarısız olmaktan korkup adeta içine kapandığını söylüyor. Bütün araştırmalarını yardım almadan sessiz sedasız halletmiş. Edindiği bilgiler doğrultusunda okulları araştırıp liste oluşturmuş. Girmesi gereken sınavlara hazırlanıp onları vermiş. Tavsiye mektuplarını toplamış. Hayatındaki etkinliklerden bir dosya oluşturmuş. Essay mektubunu yazmış ve sonuç olarak Amerika’ya kabul edilmiş. Uçağa ilk bindiğinde kendisi için yepyeni bir hikayenin başladığını hissettiğini hatırlıyor.
 
TAVSİYELERİ
Tam bursla eğitimini tamamlayan Gizem, şu anda Standford Üniversitesi’nde akademisyenliğin yanısıra, Google’da tam zamanlı olarak çalışıyor. Şu anda bile hayatıyla ilgili koyduğu hedeflere ulaşmak için, hep ileride kendisini görmek istediği yere göre takvim oluşturup çabaladığını örnek veriyor. Mesela evinde TV olmadığını, sadece belli zamanlarda Youtube izlediğini örnek veriyor. Burada da sadece yine bilgileneceği şeyler izliyor. Bir de yoga eğitmenliği yapan Gizem, deşarj olmak için spor yaptığını söylüyor.
 
Son tavsiyesi öğrencilere tavsiyesi, etrafınızdaki olumsuz eleştirilerden etkilenmeden, sadece kendinize inanarak ve güvenerek çalışın. Kendinizi geliştirmek için tek bir alanla yetinmeyin. Araştırarak atılması gereken adımları teker teker atın. Hiçbirimizin ailesini seçme şansı olmadığı için kendimize güvenerek, şikayet etmeden, kimseden bir şey ummadan, en önemlisi hayal ederek ve inanarak çok çalışmak diyor Gizem
 
KAYNAK: Kariyer Kılavuzu