JP Morgan'dan Türk Lirası İçin Ürküten Tahmin
Amerika Birleşik Devletleri'nin önde gelen bankalarından JPMorgan, 14 Mayıs seçimleri sonrası Türkiye ekonomisinde yaşanabileceklere dair iki ana senaryoyu içeren bir rapor yayımladı.
14 Mayıs’taki seçimlerin ardından Türkiye ekonomisinde yaşanabilecek olası gelişmelere dair uluslararası kuruluşlardan raporlar gelmeye devam ediyor.
Son olarak JPMorgan, seçim sonrasında yaşanabilecek senaryoları içeren bir rapor yayımladı.
Ilımlı değişim ile seçim sonrası 30 liraya yaklaşabilir
Bankaya göre, eğer seçimlerin ardından mevcut geleneksel olmayan ekonomi politikalarında sadece ılımlı bir değişim olursa, dolar 30 liraya yaklaşabilir.
Sonuç ne olursa olsun seçimlerin ardından makro politikalarda ayarlamaların beklendiğini belirten JPMorgan analistleri, enflasyonu düşürmek için faiz oranlarının artırılması gibi daha Ortodoks politikalara bağlılığın derecesine dayalı olarak iki senaryo sıraladı.
"Dolar yılı 26 liradan kapatır"
Analistler, Ortodoks politikalara “güçlü bağlılık” durumunda dolar/TL’nin seçimlerin ardından önce 24-25 seviyesine yükseleceğini ve yılı 26 seviyesinde kapatacağını, ekonomide borçlanma maliyetleri için önemli olan gösterge tahvil faizlerinin de yüzde 25’e yükseleceği öngördü.
Analistler, böylesi bir senaryo için, “Başlangıçta, seçimler öncesindeki büyük teşviklerin bastırılmış baskıları nedeniyle lira değer kaybeder. Finansal baskılama gevşedikçe, yurt içi yerleşikler döviz portföylerini artırır, yabancılar giriş için daha iyi değerleme seviyelerini bekler” dedi.
Döviz kuru TL'nin yüzde 32 altında
Reel efektif döviz kuru hesaplamasına göre, TL’nin şu an “adil değerinin” yüzde 32 altında olduğuna işaret eden analistler, Ortodoks politikalara dönüş durumunda TL’nin reel değerinin artış eğilimine girebileceği ve adil değerine yaklaşabileceği belirtildi.
Politika faizi yüzde 30'a yükselebilir
Ortodoks politikalara dönülmesi durumunda Merkez Bankası'nın yılın üçüncü çeyreğinde politika faizini yüzde 8,5'ten yüzde 30'a yükseltmesini bekleyen analistler, “Faizin yüzde 40'a yükselme ihtimali de dışlanamaz. Üçüncü çeyrekte yeterli faiz artışı olmazsa makro dengesizlikler artabilir ve daha fazla faiz artışını gerektirebilir” dedi.