Migren Hastalarının Yüzünü Güldürecek Gelişme
Her insan yaşamı boyunca mutlak suretle şiddetli baş ağrısıyla karşılaşabiliyor.Kimisinde baş ağrısı kronik hale geliyor. Bazen uzun süren tetkik ve tahlillerin sonucunda bile tam teşhis konulmadığı da oluyor.
Her insan yaşamı boyunca mutlak suretle şiddetli baş ağrısıyla karşılaşabiliyor.Kimisinde baş ağrısı kronik hale geliyor. Bazen uzun süren tetkik ve tahlillerin sonucunda bile tam teşhis konulmadığı da oluyor.
Süreklilik arz eden şiddetli baş ağrısı yaşayan hastalara genellikle "migren" teşhisi koyuyor bilim insanları.
20'li yaşlarda görülmeye başlayan ve gittikçe şiddetlenen migrenin etkisi 40-50'li yaşlara gelindiğinde ise azalıyor.
Bilim insanlarına göre dünya nüfusunun yüzde 10'u migrenle bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor.
Türkiye nüfusunun yüzde kaçında migren olduğuna ilişkin net bir rakam yok. Ancak dünya ortalaması baz alınarak 84 milyonluk ülkenin yüzde 10'unun baş ağrısı şikayetiyle hastaneleri yolunu tuttuğu tahmin ediliyor.
Migren tedavisine yönelik çalışmalar devam ediyor. Bugüne kadar hiçbir tedaviye yanıt vermeyen rahatsızlık olarak bilinen migrene karşı yürütülen aşı çalışmalarında olumlu sonuçlar elde edildiği ifade edildi.
Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Özdemir 2013 yılında Türk araştırmacılarca laboratuvar aşamalarının tamamının ülkemizde yapıldığı Science'da yayınlanan ilk tıp araştırmasına da imzası bulunan bir bilim kadını.
Prof. Dr. Özdemir, halen nörolojik hastalıklarda peristlerin rolü, değişik matriks ortamlarının nöron kültürü oluşumuna etkisi, beyne hedeflendirilmiş ilaç taşıma sistemleri ve nörolojik hastalıkların deneysel modellenmesi konularında araştırmalarını sürdürüyor.
"Monoklonal antikor tedavileri tanımlandı"
Özdemir'in verdiği bilgilere göre yürütülen çalışmalarda halk arasında "migren aşısı" denilebilecek bir sonucu ulaşıldı.
Tedavi sürecinde çok zorlandıkları hasta grubunun migren rahatsızlığı bulunan kişiler olduğunu kaydeden Özdemir, "Yüzde 30-35 oranında migren hastası olup da hiçbir tedaviye yanıt vermeyen sıklığını, şiddetini azaltmadığımız hasta grubu var" dedi.
Bu hasta grubu için yeni çıkan ilaçların bulunduğunu vurgulayan Özdemir, "3 ayda bir botoks enjeksiyonu yapılarak fayda sağlanmaya çalışılıyordu. O da belli oranda etki gösteriyordu ama CGRP dediğimiz bir molekül var. Bu molekül damar etrafında ağrının ortaya çıkmasında rol olan trigeminal siniri var. Onu uyararak baş ağrısını ortaya çıkıyor. Baş ağrısının ortaya çıkmasına çok önemli bir moleküle karşı ve onun reseptörlerine karşı ilaçlar yani monoklonal antikor tedavileri tanımlandı. Bunlara halk arasında migren aşısı deniyor" diye konuştu.