Milli Sporcumuzun, Amerika'daki Başarısı
Bu sefer, üç ana başlığı bir haberde ele aldık. Amerika'da üniversite eğitimine nasıl başvurulur, sporcu bursu nasıl alınır ve mezun olduktan sonra nasıl iş bulunabilir? Tüm bunları, eski milli jimnastikçimiz Elif Ulusan'ın kendi tecrübelerini anlattığı haberimizde bulabilirsiniz.
Elif Ulusan, New York’ta, Amerika Birleşik Devletleri’nin başarılı şirketlerinden Ernst and Young’da, teknoloji firmalarına finansal destek veren bir yönetim danışmanı olarak çalışmakta. Ailesi Türkiye’de doktor olmasına rağmen o, bu mesleği hiç düşünmemiş. Daha çok girişimcilik, finans ve ekonomi alanlarında danışman olarak kendini geliştirmiş. Tek başına Boston Üniversitesi’ne gelerek başarılı bir şekilde mezun olmuş ve şu an çalıştığı şirkette önemli bir yer edinmeyi başarmış.
Küçük yaşta vücut esnekliğini fark eden ailesi ve öğretmenlerinin yönlendirmesiyle jimnastiğe başlayan Elif, bu sporun kendisine; disiplin, stres yönetimi, takım ruhu, hedefler koyup onlar uğruna fedakarlıklar yapma ve pes etmemeyi öğrettiğini söylüyor. 10 yıldan fazla süre uğraştığı ritmik jimnastiğe başlarda hobi gibi başlayıp sonrasında önemini kavramış ve milli sporcu olmuş. Sporu bırakmış olsa da, biyografisinde böyle bir kesit olduğu için kendiyle gurur duyuyor Elif. Şu anki Elif olabilmesinde çok büyük payı olduğu kanısında.
Amerika, Sporcu Bursunu Nasıl Veriyor?
Kendisi sporcu bursuyla gelmiş olmasa da bu konu hakkında bilgi sahibi olan Elif kısaca şöyle özetliyor: Eğer bir spor dalıyla ciddi olarak ilgileniyorsanız, yani bir sporcu geçmişiniz varsa, Amerika’ya üniversite başvurusu yaparken, burs talebinizi sporcu bursu için yapmalısınız. O zaman okulun koçu sizinle irtibata geçip müsabakalardaki görüntülerinizi isteyebilir. Yani normal başvuru sürecinin yanında koçun da sizi takıma istemesi gerekiyor. Bu şekilde ilerledikten sonra, okula sporcu bursuyla kabul edilirseniz, o okulun spor takımında yer alıp bir yandan okurken bir yandan da okulu, katıldığı tüm müsabakalarda temsil etmeniz gerekiyor. Bu konu hakkında daha detaylı bilgiye ‘Amerika’da Sporcu Ada Yalçın: Sporcu Bursu’ başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz.
Üniversiteye Başvuru Aşamaları ve Essay Mektubunun Önemi
Amerika’daki üniversitelere başvuru sürecinde, TOEFL ya da IELTS dil yeterlilik sınavlarına ve SAT, ACT gibi üniversite başvuru sınavlarına girip yüksek puanlar almanız gerekiyor. Zaten Türkiye’deki not ortalamanız da yüksek olmalı. Hocalarınızdan tavsiye mektupları toplamalısınız. Ama bir şey var ki, o da kendinizi anlattığınız essay mektubu! Bu, 1 sayfalık kompozisyonu doğru şekilde yazmak sizi binlerce başvuru içinden ön plana çıkartabilir. Tabii ki burada anlatabileceğiniz ilginç hobileriniz, stajlarınız, başarılarınız ve sosyal etkinliklerinizden meydana gelen bir geçmiş oluşturmalısınız öncelikle. Tüm bunları birçok haberimizde detaylı anlattık daha önce, ilgilenenler arşivden bakabilirler.
Elif bu kompozisyonda; yoğun hazırlık döneminden sonra girdiği SBS sınavını bir yanlışla geçip, aynı dönem hayatının en uzun yıllarını alan ritmik jimnastikte birçok madalyayı nasıl kazandığını anlatmış. Yani kendisinin aynı anda hem okul hayatını hem spor hayatını, yükselen başarı grafiğiyle bir arada götürebildiğine dikkat çekmiş. Bir de, kafasına bir şey koyarsa amacına ulaşmak için hiçbir engel tanımadığı mesajını vermek istemiş. Ayrıca yaptığı sosyal projelerden bahsetmiş. Mesela; arkadaşlarıyla beraber Rotary’nin İzmir Interact şubesini kurduklarından bahsetmiş. Mardin’deki bir okula yaptıkları yardım çalışmasında nasıl liderlik ettiğini anlatmış. Özetle üç ana başlıkta topluyor Elif anlatmak istediklerini:
1.Sporu ve akademiyi bir arada yürütebildiğinden bahsetmiş,
2.Sosyal alanda yardımı sevdiğinden bahsetmiş,
3.Bulunduğu topluluklarda liderlik pozisyonları aldığından bahsetmiş.
Amerika’da Nasıl İşe Girdi?
Bir Amerikalı’ya nazaran, yabancı birinin iş bulmasının biraz daha zor olduğunu, çünkü önceliğin her zaman kendi vatandaşlarına verildiğini söylüyor Elif. Ancak yine de çok çeşitlilik olması ve büyük şirketlerin çok olması sayesinde de imkansız değil. Öncelikle, iş ararken sizi bir Amerikalı’ya tercih etmelerini sağlayacak bir özelliğinizin olması gerektiğine dikkat çekiyor. Çünkü işverenin size sponsor olması gerekiyor diyor. Yani, sizin için ekstra masrafları göze alması gerekiyor. Elif’in dediği gibi sizi bir Amerikalı’dan üstün kılan bir özelliğiniz olmalı. Mezun olduktan sonra edinilen 1 yıllık çalışma vizesi bitince, H1B vizesi için şirket sizin adınıza başvuru yapıyor ve kura çekilerek isimler belirlendiğinden, bu noktada işinizin şansa kaldığını anlatıyor Elif. Önceden böyle işlemeyen bu sistem, ne yazık ki Amerika’nın şu anki yönetiminden kaynaklı bir politik seçim diye bahsediyor. Tabii bir de Amerika’ya yerleşmek isteyen yabancıların talebi arttı.
Elif, geçen sene katıldığı bu çekilişle alınan vize sisteminde, sadece şirketinin ve kendi adının yazdığını ama bu sene onun da değiştiğini öğrenmiş. Şimdi, resumenizi, mezun olduğunuz okulu, bugüne kadar Amerika’da neler yaptığınızı, nerede çalıştığınızı, çalıştığınız yerde neler yaptığınızı ve daha birçok detayı görüyorlarmış.
Tavsiyeleri Neler?
Seçeceğiniz mesleğin tam olarak ne iş yaptığını ve size gerçekten uyup uymadığını çok iyi araştırmanızı tavsiye ediyor. Devamlı arayış içinde olmanın çok faydalı olduğunu söylüyor.
Bir de yaptığınız iş yanında başka dersler de alarak çok yönlü olmayı öneriyor. Kendisi de şu an oyunculuk dersleri alıyormuş.
KAYNAK: Kariyer Kılavuzu