New York Başkonsolosu Aktaş'tan Veda Mesajı
Amerika Birleşik Devletleri'ne 1 buçuk yıl önce gelen New York Başkonsolosu Alper Aktaş, görevden alınarak Ankara'ya çağrılmıştı. Alper Aktaş bugün bir veda mesajı yayınladı. Mesajında yaptığı hizmetleri sıraladı ve oğlu Selim Alp'e seslendi.
"Büyük bir onur ve gururla üstlendiğim New York Başkonsolosluğu görevimi tamamlayarak 3 Mart 2020 tarihi itibarıyla Ankara’ya dönüyorum." diyen Başkonsolos Aktaş şu veda yazısına bu satırlarla devam etti:
"Görev sürem boyunca şahsıma ve aileme göstermiş olduğunuz yakınlık, güven, destek ve samimiyet için her birinize ayrı ayrı en samimi duygularımla teşekkür ederim.
Türk-Amerikan Toplumu’nun elde ettiği başarılar ve geleceğe yönelik attığı kararlı adımlar her türlü takdire şayandır. Milli meselelerimizde ortaya koyduğunuz sağduyulu ve fedakâr tutum ve bu kapsamda yürüttüğünüz başarılı çalışmalarınız eminim örnek teşkil edecektir. Toplumumuzun ABD’de her alanda çok daha iyi yerlere gelebilmesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için yürüttüğünüz çalışmalara destek vermekten şeref duydum.
Sevgili Vatandaşlarımız,
Türk-Amerikan toplumunun görev bölgemizdeki yerel makamlar nezdinde daha görünür kılınması, gelecek kuşaklara değerlerimizin, kültürümüzün, dilimizin, tarihimizin en güzel şekilde tanıtılabilmesi önceliklerimizden biriydi ve bunun için hep birlikte çaba gösterdik. Değerli vatandaşlarımızın ihtiyaç ve beklentilerini gözeterek, Başkonsolosluğumuz hizmetlerinin çağın gereklerine uygun bir anlayışla, kalite ve verimlilik temelinde sunulabilmesi için mesai arkadaşlarımla elimizden geleni yaptık. Bu kapsamda, vatandaş toplantıları ve gezici konsolosluk hizmetleri de gerçekleştirdik. Ülkemizin artan itibarıyla uyumlu çok amaçlı “Yeni Türkevi” binasının inşaat çalışmalarını da görev sürem boyunca değerli mesai arkadaşlarımla birlikte takip ettik ve sürdürdük.
Öngörülen takvimden daha hızlı şekilde devam eden bu inşaat çalışmaları 2021 yılında sona erdiğinde, Yeni Türkevi binamız vatandaşlarımıza sunulan hizmetin kalitesini artıracak, ülkemiz adına bir gurur kaynağı olacaktır.
Özellikle 9 Haziran 2019 tarihinde sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte ve binlerce vatandaşımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz, birlik ve bütünlüğümüzün vücut bulduğu Amerika Türk Günü’nün hafızalarda yer ettiğini düşünüyorum. Bu anlamlı etkinliğin yanı sıra, diğer Türk Günü etkinliklerinde, yürüyüşlerde, bayrak törenlerinde de sizlerle birlikte olmanın gurunu yaşadık. Türk-Amerikan toplumu olarak sizlerden bu duruşunuzu muhafaza etmenizi ve yeni nesillere aktarmanızı istirham ediyorum. Birlik ve beraberliğimiz, bizim en büyük dayanağımızdır.
Tüm mesai arkadaşlarım muazzam bir özveriyle, zaman ve mesafe mefhumu gözetmeksizin görevlerini layıkıyla yürütebilmek için büyük fedakârlıklarda bulundular. Meslek ahlakı ve mesai şevki bu denli yüksek çalışma arkadaşlarına sahip olmak, onlarla birlikte ülkemiz için mücadele etmek benim için eşsiz bir ayrıcalıktı. Dışişleri Bakanlığımıza ve Sayın Bakanımıza bu onuru, ayrıcalığı şahsıma layık gördükleri için şükranlarımı arz ederim. Tecrübelerini, öğütlerini bizden esirgemeyen, her hususta bizlere kuvvetli destek ve katkıda bulunan değerli meslek büyüklerimize en içten teşekkürlerimi sunmayı ayrıca borç addederim.
Kıymetli Vatandaşlarımız,
Affınıza sığınarak, görevim boyunca desteğini hep hissettiğim aileme de bu veda mesajında ayrıca kısa bir bölüm ayırmak isterim.
Tanıştığım günden itibaren hayatıma anlam katan, her daim yanımda olan ve mesleğimin getirdiği zorluklara benimle birlikte göğüs geren sevgili eşim Filiz Gül… Ne kadar teşekkür etsem de yetmez ama, hiç eksik etmediğin anlayışın için minnettarım.
Sevgili Oğlum Selim Alp… Türk diplomatları sadece öz çocuklarına değil, aynı zamanda görev bölgelerindeki Türk toplumunun tüm evlatlarına, Türkiye’ye muhabbet besleyen tüm çocuklara da manevi anlamda babalık yapmakla yükümlüdür.
Haliyle, bu ağır yükümlülük uzun mesai saatlerini de zorunlu kılıyor. Bu bakımdan, yıllar sonra bu veda mesajımı okuduğunda New York’ta neden sana arzu ettiğim kadar vakit ayıramadığımı umarım anlar ve beni anlayışla karşılarsın. New York’ta geçirdiğimiz 16 ay boyunca ne vakit zorlansam, yorulsam, yılgınlığa kapılsam sekiz yaşında olmana rağmen sergilediğin mücadeleci ruhunu örnek aldım ve cesaret buldum.
Türk-Amerikan Toplumunun Değerli Üyeleri, Sevgili Vatandaşlarımız, Kıymetli Dostlarım,
Göreve başladığım ilk günden itibaren Başkonsolosluğumuzda gönlümüzün de kapımızın da sizlere açık olacağını belirtmiştim. Sizlerden de aynı şekilde karşılık görmekten büyük memnuniyet duydum ve bu teveccühünüzü hayatım boyunca her daim gururla hatırlayacağım.
Bu vesileyle bir kez daha her birinizi şahsım ve ailem adına saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyor; tüm Toplumumuza birlik, beraberlik, esenlik dileklerimi sunuyorum.
Allah’a emanet olun.
Alper Aktaş "