New York'ta Türk musikisine yoğun ilgi: Osmanlı ezgilerinden evrensel bir melodiye
Türk müziğinin önemli temsilcilerinden Ahmet Erdoğdular, kurucusu olduğu 'Makam New York' grubu ile birlikte Osmanlı'dan günümüze uzanan Türk musikisini farklı kültürlerin tınılarıyla bir araya getirdi. Columbia Üniversitesi'nde düzenlenen son konser, müziğin evrensel dilini bir kez daha gözler önüne sererken Türk ve Amerikalı davetlilere keyifli anlar yaşattı.
Türk müziğinin uluslararası arenadaki güçlü temsilcilerinden Ahmet Erdoğdular’ın liderliğindeki “Makam New York” grubu, New York’ta düzenlediği konserle Osmanlı ezgilerini dünya müzik sahnesine taşıdı.
COLUMBIA ÜNİVERSİTESİ’NDE TARİHİ KONSER
New York’ta bulunan Columbia Üniversitesi’nin tarihi St. Paul’s Chapel salonunda gerçekleştirilen konser, büyük bir kalabalık tarafından ilgiyle izlendi. Konserde Osmanlı-Türk müziğinin klasik eserleri, Afgan, İran ve Hint müziği ile bir araya geldi.
Ahmet Erdoğdular’ın solist olarak yer aldığı etkinlikte, Afgan rubab sanatçısı Quraishi Roya, İranlı kemençe ustası Mehrnam Rastegari ve Hint klasik müziğinin usta tablacısı Roshni Samlal da sahne aldı. Bu çok kültürlü performans, müziğin sınırları aşan bir bağ kurabileceğini bir kez daha gösterdi. Konseri izleyen Amerikalı ve Türk davetliler, bu eşsiz müzik ziyafetinden büyük keyif aldı.
MÜZİĞİN KÖKLERİNE YOLCULUK: AİLE GELENEĞİ
Türk müziğinin dünyadaki önemli temsilcilerinden de olan Ahmet Erdoğdular, ABDPost.com New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'ye konuştu.
Erdoğdular, Türk musikisiyle iç içe büyüdüğünü belirterek müziğe olan ilgisinin aileden gelen bir miras olduğunu ifade ediyor. Sanatçının dedesi, Konya’da Türk müziğiyle ilgilenmiş, daha sonra bu mirası babası Ömer Erdoğdular devralarak profesyonel bir seviyeye taşımıştı.
Babası Ömer Erdoğdular, İstanbul’da İleri Türk Müziği Cemiyeti’ne katılmış, ardından Türkiye’nin en önemli neyzenlerinden biri olmayı başarmıştı. Cumhurbaşkanlığı Türk Müziği Korosu’nda ve Necdet Yaşar’ın kurduğu İstanbul Türk Müziği Topluluğu’nda uzun yıllar görev yapan Ömer Erdoğdular, sanatını yeni nesillere aktarma konusundaki tutkusuyla tanınıyor. Ahmet Erdoğdular, babasının ney derslerinden ve aile ortamından öğrendikleriyle müziği hayatının merkezine koyduğunu belirtiyor.
İSTANBUL’DAN NEW YORK’A UZANAN BİR KARİYER
Ahmet Erdoğdular, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda aldığı eğitimin ardından, uluslararası müzik sahnelerinde yer almaya başladı. Necdet Yaşar ve Niyazi Sayın gibi Türk müziğinin büyük ustalarından dersler alan Erdoğdular, Fransa’dan Avusturya’ya kadar birçok önemli şehirde konserler verdi.
2011 yılında, New York’ta Türk müziğine olan yoğun ilgiyi fark ederek “Makam New York” organizasyonunu kurdu. Organizasyon aracılığıyla Türkiye’den birçok önemli sanatçıyı ABD’de ağırladı ve atölyeler düzenledi. Erdoğdular, aynı zamanda Columbia Üniversitesi’nde yaptığı araştırmalarla Türk müziğinin akademik boyutunu da uluslararası bir perspektife taşıdı.
FARKLI KÜLTÜRLERİ BULUŞTURAN PROJELER
Ahmet Erdoğdular’ın Makam New York kapsamında gerçekleştirdiği projeler, Türk müziğiyle farklı kültürlerin ortak noktalarını ortaya koymayı hedefliyor. Erdoğdular, Yunanistan’dan Dimos Papat, Ermeni sanatçı Onnik Dinkjian gibi müzisyenlerle bir araya gelerek Yunanca, Türkçe ve Ermenice şarkılardan oluşan konserler verdi. Bu etkinlikler, müziğin evrensel bir dil olduğunu kanıtladı.
Son olarak, Afganistan’dan rubab sanatçısı Quraishi Roya, İranlı kemençe sanatçısı Mehrnam Rastegari ve Hint tablacısı Roshni Samlal ile aynı sahneyi paylaşan Erdoğdular, “Türk, Afgan, İran ve Hint müziği birbirinden ayrı değil; hepsi aynı köklerden besleniyor. Bu konserle, müziğin birleştirici gücünü bir kez daha deneyimledik” dedi.
TÜRK MÜZİĞİNİ DÜNYAYA TANITMAK
Ahmet Erdoğdular ve “Makam New York”, Türk müziğini dünyanın farklı coğrafyalarıyla buluşturmaya devam ediyor. Sanatçı, “Türk müziği, köklerimizden gelen bir miras. Onu dünyayla paylaşmaya ve yeni anlamlar kazandırmaya devam etmek büyük bir mutluluk,” diyerek müziğin birleştirici gücüne olan inancını vurguladı.
“Makam New York”, müzik aracılığıyla kültürler arasında bir köprü kurmayı ve Türk musikisini uluslararası bir değer haline getirmeyi sürdürüyor.
Erdoğdular’ın vizyonu, Türk müziğinin evrensel bir dil olma yolunda ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor.