Türk Amerikan toplumu seçim sonuçlarını ABDPost'a değerlendirdi: Ortak nokta adil yönetim!
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçları, Türk Amerikan toplumu arasında farklı görüş ve değerlendirmelere yol açtı. Donald Trump'ın zaferi, özellikle göçmen politikası, ekonomi ve sosyal meseleler üzerine birçok yoruma neden oldu. Seçim sonuçlarıyla ilgili farklı kesimlerden gelen görüşler, Amerika'nın geleceği ve dünya üzerindeki etkileri hakkında önemli ipuçları verdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 2024 başkanlık seçim sonuçları, sadece Amerikan halkı için değil, dünya çapında geniş yankılar uyandırdı. Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, özellikle Amerika’daki göçmenler, ekonomi ve dış politika konularında çeşitli endişelere ve tartışmalara yol açtı. Türk Amerikan toplumu arasında da seçim sonuçları üzerine farklı görüşler dile getirildi.
ABDPost.com'a değerlendirmede bulunan yorumcular, Trump’ın geçmişteki sert politikalarına karşı eleştirilerini dile getirirken, bazıları ise onun liderliğinde Amerika'nın ekonomik ve sosyal anlamda daha güçlü bir döneme gireceğini savundu. Göçmenlik, kadın hakları, eğitim, sağlık, ekonomi ve dış politikada alınacak yeni kararlar ise önümüzdeki dört yılın şekillenmesinde belirleyici rol oynayacak. Trump’ın zaferi, yalnızca Amerika’nın değil, tüm dünyadaki gelişmeleri etkileme potansiyeline sahip bir durum olarak değerlendiriliyor. Seçim sonuçlarına dair Türk Amerikan toplumunun farklı kesimlerinden gelen yorumlar, Amerika'nın geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor.
'MÜSLÜMAN ÜLKE VATANDAŞLARININ GİRİŞİ 2025'TE SINIRLANABİLİR'
California, San Francisco'da yaşayan göçmenlik avukatı Okan Şengün yaptığı değerlendirmede, "Donald Trump’ın ikinci kez başkan seçilmesi, Amerika’daki göçmenler arasında şok etkisi yarattı. Trump, hem ilk başkanlık döneminde hem de seçim kampanyasında göçmen karşıtı açıklamalarıyla dikkat çekmişti" görüşünü paylaştı.
Bu korkularının doğru çıktığını belirten Şengün, Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte büyük bir toplu sınır dışı operasyonu başlatmayı planladığını vurguladı. Şengün, "ABD’de 11 milyondan fazla yasal statüsü olmayan göçmen bulunuyor, ancak sınır dışı operasyonunun nasıl yapılacağı ve fonlanacağı belirsiz. Trump’ın aynı zamanda Meksika sınırına ördüğü duvarı tamamlama ve yeni göçmen politikaları konusunda Ocak sonrasında önemli değişiklikler bekleniyor. Ayrıca, Trump’ın geçmişte belirli Müslüman ülke vatandaşlarının Amerika'ya girişini sınırlayan uygulamaları, 2025'te de tekrarlanabilir" ifadelerini kullandı.
ÜNLÜ YAZARDAN BIDEN YÖNETİMİNE SERT ELEŞTİRİ
Florida Miami'de yaşayan yazar Elif Pisacane, Trump'ın başkanlık dönemiyle birlikte Amerika’da sağduyunun kazandığını belirtti. Demokratların Trump'a karşı yürüttüğü sosyal medya kampanyalarının halkı aptal yerine koyduğunu söyleyen Pisacane, ekonomik durumun kötüye gittiğini, göçmen politikalarının başarısız olduğunu belirtti. Joe Biden'ın savaş politikasını da değinen Pisacane, Amerika'nın kendi halkına yardım etmek yerine, savaş bölgelerine milyarlarca dolar gönderdiğini belirterek Biden’ın politika ve yönetim anlayışını sert bir dille eleştirdi.
AMERİKA MUHTARI ARADAKİ FARKI ANLATTI
ABD'nin sevilen Türk simalarından olan ve Amerika Muhtarı olarak tanınan Nurhayat Kınay, Kamala Harris’e oy verdiğini açıkladı. Nurhayat Kınay, kadın başkan adayının Amerika tarihindeki önemine dikkat çekerek Cumhuriyetçilerin başa geldiği her dönemde bütçedeki açıkların arttığını, bu açığın Demokratlar tarafından kapatılmaya çalışıldığını ifade etti. Kınay, Amerika’nın ekonomik durumu kötü olduğunda bunun tüm dünyayı etkilediğini ve Amerika'nın güçlü bir ekonomik yapıya sahip olduğunda, dünya ekonomisinin de büyüdüğünü vurguladı. Kınay, Cumhuriyetçi Parti'nin de ülkeye hizmet edebileceğini ancak Demokratların daha fazla çaba sarf ettiğini düşündüğünü söyledi. Amerikan ekonomisinin geleceğiyle ilgili kaygılarının da olduğunu sözlerine ekledi.
'ABD'DEKİ KADIN SİYASETÇİLERİN DAHA FAZLA MÜCADELE ETMESİ GEREKİYOR'
New Jersey'de yaşayan Bircan Sapmaz da yaptığı değerlendirmede kadın adayların yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Sapmaz, Trump'ın son üç seçimin ikisinde kadın adaylara karşı galip geldiğini belirterek Amerika’daki kadın siyasetçilerin daha fazla mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Biden’ın yaşlı olmasına rağmen Trump’a karşı daha güçlü bir rakip olmayı başardığını ifade etti. Sapmaz, Amerika'daki seçimlerin sadece Amerikan halkını değil, tüm dünyayı etkileyen sonuçlar doğurduğunu belirterek seçim sonuçlarını tüm dünya için hayırlı bulduğunu dile getirdi.
'ALINACAK KARARLAR GELECEĞİ DERİNDEN ETKİLEYECEK'
New Jersey'de Endüstri Sistemi Mühendisi olarak görev yapan Burcu Morkan, Trump’ın zaferiyle Cumhuriyetçi Parti’nin hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’da üstünlük sağladığını ve bu durumun Trump’ı Washington’da daha güçlü bir konuma getirdiğini söyledi. Trump’ın önümüzdeki dönemde önemli kararlar alırken, toplumun tüm kesimlerini dikkate alarak kutuplaşmayı azaltıcı ve yapıcı bir politika izlemesi temennisinde bulundu. Morkan, eğitim, sağlık, ekonomi, insan hakları ve göçmenlik konularında alacağı kararların Amerika’nın geleceğini derinden etkileyeceğini belirterek, Trump’a başarılar diledi.
'CUMHURİYETÇİLER KONTROLÜ ELE GEÇİRDİ'
Florida'dan Bilgisayar Mühendisi Adnan Onaran, Donald Trump’ın 3. kez katıldığı seçimde, ilk kez rakibinden daha fazla oy alarak zafer kazandığını ve 30’dan fazla eyalette birinci olduğunu belirtti. Onaran, Cumhuriyetçi Parti’nin hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da kontrolü ele geçirdiğini, bu durumun önümüzdeki 4 yılı kritik hale getirdiğini vurguladı. Cumhuriyetçilerin güçlü bir çözüm odaklı yönetim anlayışı sergileyip sergilemeyeceği konusunda endişelerini dile getiren Onaran, 4 yıl boyunca Amerika ve dünya için hayırlı bir süreç geçirilmesini temenni etti.
'TRUMP LİDERLİĞİNDE DAHA İYİ SONUÇLAR OLACAK'
Florida Miami'de yaşayan Emine Toklar Üstün de Trump’ın seçilmesinin ekonomiyi düzeltmesi ve dünya barışına katkıda bulunması konusunda umutlu olduğunu belirtti. Özellikle Trump’ın savaşlara karşı olan duruşu ve Müslümanlara yönelik daha esnek bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini düşündüğünü ifade etti. Amerika’nın dünya üzerindeki etkisine değinen Toklar Üstün, Trump’ın liderliğinde Amerika’nın daha iyi sonuçlar alacağına inandığını söyledi.
'GÖÇMENLİK, TRUMP'IN ERKEK SEÇMEN KİTLESİ ARASINDA ÖNEMLİ BİR DESTEK UNSURU OLDU'
New York'ta yaşayan gazeteci Cengiz Yakut, Trump’ın seçim zaferini değerlendirdi. Cengiz Yakut, Trump’ın kazandığı seçimle birlikte Amerika’da güçlü bir ekonominin yeniden inşa edildiğini ve büyük bir pahalılıkla karşı karşıya kalındığını söyledi. Göçmen politikalarının seçimde önemli bir rol oynadığını belirten Yakut, Trump’ın özellikle kürtaj hakları ve göçmenlerin sınır dışı edilmesi konusunda sert açıklamalarda bulunduğunu aktardı. Trump’ın savaşa dair tavırlarını ve dış politikada izleyeceği rotayı sorgulayan Yakut, Biden yönetimi ile tekrar gündeme gelen çevre ve iklim değişikliği sorunlarına da dikkat çekti. Ayrıca, Trump’ın ekonomik planlarının uzun vadede Amerikan ekonomisini nasıl etkileyeceği konusunda belirsizlikler olduğunu belirtti.
Yakut'un açıklamaları şu şekilde:
"Amerika'da 2024 başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın yeniden zafer kazanması, sadece Amerika için değil, tüm dünya için büyük bir olay olarak öne çıktı. Trump, seçimde yaklaşık 6 milyon oy farkı ile popüler oyu kazanırken, seçici delegeler oyunda da büyük bir üstünlük elde etti. Bu sonuç, Trump’ın halkın geniş kesimlerinden büyük bir destek aldığını ve güçlü bir siyasi pozisyona sahip olduğunu gösteriyor.
Peki, Trump’ın kazanmasının ardında yatan sebepler neydi? Öncelikle, Amerika'da ekonomi önemli bir faktör oldu. Trump’ın başkanlık döneminde enflasyon oranları düşürüldü, işsizlik oranı azaldı ve büyüme hızında önemli bir iyileşme görüldü. Özellikle Covid-19 pandemisi sırasında ekonomi ciddi şekilde daralmış olsa da, Trump’ın yönetimindeki hükümet ekonomik önlemlerle bu zorlukları aşmaya çalıştı. Enflasyonun pandemi sonrası yüzde 8’den 2.6’ya düşürülmesi ve işsizlik oranının yüzde 7’den 4.2’ye gerilemesi, birçok Amerikalı için önemli bir gösterge oldu. Ancak bu ekonomik başarıların arkasında, pandeminin başında yapılan büyük mali yardımlar ve hükümetin bastığı trilyonlarca dolarlık para da yer alıyordu.
Diğer yandan, seçim kampanyasında göçmenlik, en önemli tartışma konularından biriydi. Amerika'ya yasal olmayan yollarla giren göçmen sayısının artması, özellikle düşük gelirli Amerikalılar arasında tepkiye yol açtı. Trump, göçmenlere yönelik sert tutumunu seçim sürecinde tekrar gündeme getirdi. 55 bini Türkler olmak üzere, yüz binlerce kayıtsız göçmenin ülkeye girmesi, buna karşın Amerika'daki sağlık ve barınma hizmetlerinden ücretsiz yararlanması Amerikalıların tepkisini çekmişti. Trump, "ilk günden itibaren büyük bir sınır dışı operasyonu başlatacağım" diyerek, bu durumu çözmeyi vaat etti. Göçmenlik, özellikle Trump’ın erkek seçmen kitlesi arasında önemli bir destek unsuru oldu.
Kadın hakları ve kürtaj gibi konular da seçimde öne çıkan meselelerdi. Trump’ın atanacağına inandığı hakimler, kadınların kürtaj hakkını ellerinden alabileceğini ima etmişti. Bu da liberal ve kadın hakları savunucuları arasında büyük bir tepkiye yol açtı. Ancak Trump’ın destekçileri, onun "doğru" politikaları uyguladığına inanıyor ve bunu seçmenlerinin büyük bir kesimi de destekliyor.
Trump, Amerika'nın dış politikasında da önemli değişiklikler yapmayı vaat etti. Ukrayna ve İsrail ile ilgili politikaları, Avrupa’daki NATO üyelikleri ve iklim değişikliği gibi global sorunlar hakkında da kritik kararlar alacağı bekleniyor. Önceki başkanlık döneminde, NATO’yu zayıflatmaya yönelik açıklamaları ve Paris İklim Anlaşması'ndan çıkışı, dünya çapında büyük yankı uyandırmıştı. Şimdi, yeniden başkan seçilen Trump’ın bu konularda nasıl bir tutum sergileyeceği, dünya kamuoyunun merakla beklediği bir başka önemli soru.
Trump, "Ukrayna'yı bir hafta içinde bitiririm" şeklindeki iddialı açıklamalarıyla dikkat çekmişti. Bu, Putin ile nasıl bir diplomatik çözüm geliştireceği ve NATO ile ilişkileri nasıl yeniden şekillendireceği sorularını gündeme getirdi. Ayrıca, Orta Doğu'daki durumu nasıl ele alacağı, özellikle Gazze’deki soykırım ve Filistin meselesindeki yaklaşımı, Trump’ın ikinci döneminde izleyeceği politikaların en çok merak edilen alanlarından biri olacak. Önceki başkanlık döneminde Amerika'nın büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyan Trump, bu konuda oldukça sert bir politika izlemişti.
Trump’ın yaklaşımını anlamak için, onun tüccar kafalı bir lider olduğunu unutmamak gerek. Yani, dış politikadaki adımlarını da, Amerika’nın çıkarlarını göz önünde bulundurarak atacak. Örneğin, Elon Musk gibi iş dünyasının önemli figürleriyle kurduğu güçlü ilişkiler, onun dış politika kararlarını etkileyecek faktörler arasında yer alabilir. Musk’ın Trump’a verdiği kampanya bağışı ve ona olan desteği de, ilişkilerinin bu denli güçlü olmasında rol oynuyor.
Amerika’daki ekonomik durum, dünya ekonomisini doğrudan etkileyen bir faktör. 9 Eylül sonrasındaki kriz ve 2007-2008'deki büyük mali kriz de gösterdi ki, Amerika’daki herhangi bir ekonomik daralma, tüm dünyayı etkileyebilir. Trump’ın ekonomiyi nasıl şekillendireceği konusunda pek çok belirsizlik olsa da, Nobel ödüllü ekonomistler, Trump’ın uygulamayı vaat ettiği ekonomik planların Amerika’nın borç yükünü artırabileceğini ve bu durumun Amerikan ekonomisini zora sokabileceğini belirtiyorlar. Ancak, büyük ekonomilerdeki değişikliklerin etkilerinin yıllar alabileceğini göz önünde bulundurursak, Trump’ın bu politikaların sonuçlarını görmek için birkaç yıl beklememiz gerekebilir.
Trump’ın zaferi, sadece Amerika için değil, dünya için de önemli sonuçlar doğuracak. Hangi politikaların izleneceği, kimlerle iş birliği yapılacağı ve dünya çapındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceği ise önümüzdeki dört yıl içinde netleşecek. 2024 seçimlerinin bir diğer önemli boyutu ise Trump’ın kazandığı zaferin, Amerika’daki demokrasiye nasıl yansıdığı ve Trump’ın gelecekteki seçimlerde de bu başarıyı tekrarlayıp tekrarlayamayacağıdır."