Yetiştirme Yurdundan Televizyon Ekranlarına: Nursel Ergin Hikayesini ABDPost'a Anlattı!

Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde, UNICEF Genel Merkezi'nde düzenlenen 'Bir Deniz Yıldızı Hikayesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet' programına katılan Nursel Ergin, ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'nin mikrofonuna konuştu. 

Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde, UNICEF Genel Merkezi’nde düzenlenen “Bir Deniz Yıldızı Hikayesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet” programına katılan Nursel Ergin, ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli’nin mikrofonuna konuştu. 

Emine Erdoğan’ın katıldığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UNICEF işbirliğiyle gerçekleştirilen etkinliğe katılan Nursel Ergin, Türkiye'de herkesin tanıdığı bir isim olarak, kendi yaşam hikayesini ABDPost okuyucuları ile paylaştı. Yetiştirme yurtlarında büyüyen Ergin, koruyucu aile olmak isteyenlere ve yetiştirme yurdunda büyüyen çocuklara seslendi. 

Nursel Ergin, 2 yaşında İstanbul Kasımpaşa Çocuk Esirgeme Kurumu’na verildiğini ve burada 11 yaşına kadar kaldığını belirtti. "Bu süreçte abimle birlikte yurtlarda kalıyorduk ancak 11 yaşında amcamlar tarafından evlatlık alındım," diyen Ergin, bunun kendisi için pek de mutlu edici olmadığını ifade etti.

5 sene boyunca amcasıyla kalan Ergin, "Devlet, koruyucu aile bulunsa bile çocukları gözetlemeye devam ediyor. Ben de 5. senemin sonunda mutlu olmadığımı bildirdiğim için geri alındım ve yurtlara geri döndüm," dedi. 

Türkiye'de birçok kişi tarafından tanınan bir televizyon yüzü olan Ergin, yetiştirme yurtlarında büyüyen çocukların, duygusal boşluklar yaşamasına rağmen hayata karşı cesur bir duruş sergilediklerini söyledi. "Kimsesiz büyüdüğümüz için, birey olmayı öğrenmek zorundaydık," diyen Ergin, çocukların kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahip olmalarının önemini vurguladı. "Kendime ait bir eşyam bile olmadı, ama bu durum benim için çok da önemli değildi." dedi.

“Anneme ve Babama Kin Beslemiyorum”

Nursel Ergin, kendi annesini 25 yaşında bulduğunu belirterek, "Annemin kim olduğunu çok merak ediyordum ve onu bulmak için çaba harcadım," dedi. Hayatı boyunca tanıdığı babasının ise alkolik olduğunu ifade eden Ergin, son yıllarda, babasıyla yeniden bir araya geldiğini ve onu alkol tedavisi alması için bir merkeze götürdüğünü anlattı. Annesine ve babasına asla kin beslemediğini belirten başarılı sunucu, “Benim varlık sebebim onlardı, anne ve baba olmayı başaramamaları kimsenin suçu değil" dedi.

“Çocuk, Hayattan Ne İstediğini Bilmeli”

Nursel Ergin, çocukların, kendilerine sunulan imkanları değerlendirebilmek için neye ihtiyaç duyduklarını bilmesi gerektiğini vurguladı. "Bir yuva, her türlü imkanı sağlayabilir; ancak bu, çocuğun ne istediği ile doğrudan ilişkilidir. Eğer çocuk, koruyucu yuvadaki ortamdan mutlu değilse, bu durum hem aileyi hem de çocuğu olumsuz etkiler," dedi.

“Çocuk Minnet Duymalı”

Ergin, koruyucu ailelik sisteminin de bu dinamik üzerine kurulu olduğunu belirterek, "Çocuk, kendisine sunulan sevgi ve güven ortamını nasıl değerlendireceğine karar vermelidir. Eğer bir çocuk nankörse ya da ailesine karşı olumsuz duygular besliyorsa, bu durumu değiştirmek zordur," dedi. Bu bağlamda, çocuğun minnet duyması gerektiğini ifade etti. "O ev ona verildiğinde, bu imkanları bir sevgi ile kabul etmesi önemli. Ben o çocuk olduğum için bu duyguyu biliyorum; bana bir bardak su veren birini asla unutmam," diye ekledi.

Ergin, hayatta insanlara karşı vefa duygusunun ve minnetin önemine vurgu yaparak, "Eğer çocuklar, aldıkları yardımları içtenlikle değerlendirebilirlerse, kendilerini geliştirmeye daha açık olurlar," dedi. "Kötü kalpli veya hırslı bir yaklaşım sergilemek, hem çocukları hem de onları destekleyen aileleri olumsuz etkiler. Hayat, birbirine duyulan saygı ve sevgi ile şekillenir," sözleriyle, bu duyguların bireylerin hayatındaki yerini vurguladı.

"Koruyucu Aile ve Çocuk Arasında Doğru Eşleşme Olmalı"

Nursel Ergin, koruyucu aile ilişkilerindeki doğru eşleşmenin önemini vurguladı. Bu bağlamda, çocukların ve ailelerin karşılıklı ihtiyaçlarının gözetilmesi gerektiğini belirtti. "Eşleşmeler, tıpkı evliliklerde olduğu gibi çok önemli. Eğer bir çocuk, ailesiyle uyumsuzsa ya da bu durum onun ruh sağlığını olumsuz etkiliyorsa, bunun farkına varmak ve gereken adımları atmak şarttır," dedi. 

Ergin, her çocuğun birey olarak kendi istekleri ve ihtiyaçları olduğunu vurguladı. "Çocuğun ailesinden beklentisini ne olduğu çok önemli. Eğer çocuk ve ailenin beklentileri aynı değilse doğru bir eşleşme sağlanmış olmaz. Bu durum, iki taraf için de çok zor bir sürece dönüşebilir” dedi. 

Başarılı sunucu, bu bağlamda, çocukların kendilerini ifade edebilmesi ve ihtiyaçlarını dile getirebilmesi gerektiğini belirtti. "Sürekli ailelere hitap ediliyor, ama çocukların da sesini duyurması gerekiyor. Onlar da birer birey ve kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalılar," diye ekledi.

Emine Erdoğan’a Olan Hayranlığını Dile Getirdi

Nursel Ergin, mikrofonlarımıza Emine Erdoğan’a duyduğu hayranlığı içten bir şekilde ifade etti. "Emine hanımı çok seviyorum ve onu Instagram'dan da takip ediyorum," diyen Ergin, "Kendisi, bizim için devlet babanın kıymetlisi. Kendisine hayranım” dedi. 

Nursel Ergin’in yetiştirme yurdunda büyüyen çocuklar ve koruyucu aileler için yaptığı açıklamalar ilham kaynağı oldu.