Av. Remzi Kulen, Green Card 2024'ü Değerlendirdi

ABD'DE 7 YILDIR YAŞAYANLARA GREEN CARD!
Av. Remzi Kulen'e ilk olarak, Florida'dan Demokrat Senatör Alex Padilla tarafından Senato'ya geçtiğimiz aylarda sunulan ve Senatörler Elizabeth Warren, Ben Ray Lujan ve Dick Durbin tarafından da desteklenen 'en az 7 yıldır ABD'de yaşayan yasal göçmenlere Green Card verilmesi' yasa tasarısını sorduk.

Bu yasa tasarısı, H-1B ve uzun vadeli vize sahipleri de dahil olmak üzere 8 milyona yakın kişiyi ümitlendirdi. Tasarıya göre bir göçmen, ABD'de sürekli olarak en az yedi yıl yaşadıysa, yasal daimi ikamet statüsüne hak kazanabilir.

Av. Kulen, ABD'deki meclisin iki kanadı olan Senato ve Temsilciler Meclisi'nde bir tarafın çoğunluğu Demokratların elinde diğer tarafın ise Cumhuriyetçilerin elinde tuttuğunu hatırlatarak, genellikle böyle yasa tasarsı tekliflerinin diğer taraf tarafından reddedilerek boşa çıkarıldığını belirtti. Şahsi kanaatinin, bu yasa tasarısının da Cumhuriyetçiler tarafından reddedileceği için sonuca ulamayacağı yönünde olduğunu söyledi.

TÜRKİYE'DEN REKOR BAŞVURU!
Green Card 2024 için başvurular 8 Kasım günü kapandı. Bu sene Türkiye'den başvurularda rekor kırıldığı söyleniyor. Kulen, bunun da maalesef Türkler için kurada çıkma şansını azalttığını söyledi. Ayrıca, yıllardır herkesin kafasındaki bazı soru işaretlerini de aydınlattı. Green Card çekiliş sisteminin tamamen güvenilir olduğunu; statünüz, mesleğiniz, yaşınız, gelir düzeyiniz ve eğitim durumunuzu asla sorgulamadan tıpkı Türkiye'deki Milli Piyango sistemindeki gibi çekilişe dayalı bir sistem olduğunu anlattı.

MAĞDUR GREEN CARD TALİHLİLERİNİN DAVALARINDA SON DURUM
Green Card çekilişini kazandığı halde, pandemi nedeniyle konsoloslukların çalışmamasından ötürü son iki yıldır mülakata çağrılmadığı için hakkı yanan ve mağdur olan kişilerin açtığı davalardaki son durumu sorduk.

Av. Kulen; 2020, 2021 ve hatta 2022 talihlilerinin de etkilendiğini belirtti. Özellikle 2020 ve 2021 yılında çoğunluğun mağdur olduğunu söyledi. Bu durum ABD tarihinde de bir ilkti. Daha önce benzeri bir şey hiç yaşanmamıştı.

Av. Kulen de tarafı olmadığı halde federal mahkemelerde açılan bu davaları takip ettiğini söyledi. Ancak halen daha 2021 dosyaları bile mahkemelerde çözümlenebilmiş durumda değil. Giderek çetrefilli bir hal almış durumda. Örneğin 2020 yılı için hakim 9 bin 95 kişinin hakkını saklı tuttuğunu açıkladı. Ancak bu hakların kimlere tanınacağı isim bazında belli değil. 2021 yılı için ise sadece bizzat davayı açan kişilere bu hakkın tanınacağı açıklandı ama sayı belirtilmedi. 2022 yılı için ise şu ana kadar henüz bir karar çıkmadı. Sonuç olarak bu üç yıl  içinde başvuran mağdurlardan kimin Green Card alıp kimin alamayacağı halen daha belli değil.

Av. Kulen de artık bu davaların takibi çok zaman aldığı için takibi bıraktığını söyledi. Ama bu konuda uzmanlaşmış Amerikalı avukatların takip edilmesi gerektiğini söyledi.

HER SENE DEĞİŞEN KURALLARA YENİLERİ EKLENDİ Mİ?
Daha önce röportaj yaptığımız 'yeşilkartforum' sitesine de üye olan Uğur Doğan ve arkadaşlarının da 2022 Eylül ayının ortalarına kadar Ankara'dan mülakat randevusu alamamaları üzerine, riske girip Kuala Lumpur ve Azerbaycan gibi ülkelere dosyalarını nakil ettirerek Eylül'ün son günlerinde Green Card onayı alabildiklerini hatırlattık kendisine.

Bu habere çok sevinen Av. Kulen, kuralların değişmesi konusunun çok değişkenlik gösterdiğinin altını çizdi. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi ABD hükümeti de ilk defa böyle bir durumla karşılaştı. Yıllardır tıkır tıkır işleyen standart br uygulama varken, pandemi nedeniyle ofislerin kapalı kalması neticesinde yığılan dosyalara yetişilemedi. Şimdi hem geriden gelenlere hem de yeni eklenenlere hizmet verilmeye çalışılıyor. O nedenle de çözüm üretebilmek için ABD hükümeti her yıl kuralları değiştirmeye başladı.

Av. Kulen, ABD devletinin her şeyden önce kurayı kazanmanın insanlara verilmiş bir hak olduğunu değil de kendileri tarafından sunulmuş bir fırsat ve imkan olduğunu düşündüklerinin altını çizdi. Bu nedenle onlar için bu durum bir mağduriyet anlamına gelmiyor. Pandemi nedeniyle yardımcı olamadıklarını söyleyip rahatlıkla kenara çekilebiliyor ABD devleti.

Pandemi patlak verdiğinde NVC ve KCC'nin ağır yük altında kalmasından ötürü, ilerleyen zamanda ABD hümetinin aldığı yeni bir kararla DS-260 formunu sisteme ne kadar erken yüklerseniz o kadar çabuk mülakat randevusu verilmeye başlandı. Oysaki 2020 yılına kadar hiç böyle bir uygulama olmamıştı. Aniden alınan bu karardan çekiliş talihlilerinin haberi olmayınca çok kişi mağduriyet yaşadı. Oysa ki önceden kazandığınızda size verilen dosya numaranızın büyüklüğüne göre mülakat sırası belirleniyordu. Ay ay çağırılan numaraları da vize bülteninden takip edebiliyordunuz.

İşte pandemide oluşan yığılmalardan ötürü KCC bu dosyalarla başedemez hale gelince böyle bir çözüm ürettiler. Yani dosya numarasına göre değil de DS-260 formunu gönderme sırasına göre mülakat sırası verildi. Fakat Av. Kuen bunun aslında bir kural değişikliği olmadığının altını çizdi. Çünkü aslında Amerikan göçmenlik sisteminde herhangi bir kuralın değişmediğini, bunun sadece anlık bir çözüm olduğunu ifade etti. Çünkü kanun hükmünde gerçekleşmiş bir kural değişikliği söz konusu değil.

Örneğin başvuru esnasında son birkaç yıldır pasaport zorunluluğu vardı, ama bu sene ABD hükümeti bu zorunluluğu kaldırdı. İşte bunun kanun hükmünde bir kural değişikliği olduğunu belirtti.

Bir de KCC önceden çekilişi kazananların tüm evraklarını mail yoluyla kendilerine iletmelerini isterken, artık sadece DS-260 formunu doldurmanız yeterli oluyor. Bu da kanun hükmünde değişen kurallardan biri.

Yani görevli memurların duruma göre anlık aldığı bazı kararlar çekilişi kazananların kaderini etkiliyor. Bu sebeple Av. Kulen her ne kadar kanuni bir değişiklik olmasa da çekilişi kazandığını öğrenen herkese en kısa sürede DS-260 formlarını doldurup sisteme yüklemelerini önerdi. Çünkü yine dosyalarda bir yığılma yaşanırsa bu yönteme başvurulabilir.

TÜKİYE'DEN MÜLAKAT RANDEVUSU ALAMAZSANIZ DOSYANIZI BAŞKA ÜLKELERE TAŞIYABİLİR MİSİNİZ?
Uğur Doğan'ın dosyasını Kuala Lumpur'a taşıyıp vize onayı almasını örnek gösterdiğimiz Av. Kulen, bunun temel olarak mümkün bir yol olduğunu söyledi. Fakat kıstlı süre kaldığında konsoloslukların da yoğunlukları gözönüne alındığında bu tür davranışların genelde risk taşıdığına işaret etti. Ama yine de riske girerek bu işi başaran Uğur Doğan ve arkadaşlarını da takdir etti. Her ne kadar olumlu sonuçlanmış örnekler olsa da genel anlamda oldukça riskli olduğunu tekrar hatırlattı.

Av. Kulen, kurayı kazanan danışanlarından Türkiye'de işlerin uzayacağını anladıkları takdirde turist ya da öğrenci vizesi olanları Amerika'ya çağırmak suretiyle çok daha hızlı sonuç aldıklarını da örnek gösterdi. ABD'de statü değişikliği başvurusu ile bu da bir nevi şartları zorlamak anlamına geliyor. Fakat şu ana kadar tüm doyaları kabul edilmiş ve bazıları mülakatsız kabul almış.

Sonuç itibariyle riskli de olsa bu şekilde stratejik alternatif hamleler oluşturmak gerekiyor.

İYİCE EMİN OLMADAN ÇEKİLİŞE KATILMAYIN!
Av. Kulen son olarak önümüzdeki yıllarda Green Card çekilişine katılmayı düşünen kişilere tavsiyelerde bulundu. Örneğin halen daha pek çok kişi Green Card kazanan kişilere ABD devletinin iş, kalacak yer ve aş verdiğini zannettiğine işaret etti. O sebeple ABD'ye gelip iş bulana kadar sizi idare edecek bir birikiminiz yoksa ve iyi bir iş bulmanızı sağlayacak bir meslek sahibi değilseniz ya da en azından ABD'de tanıdıklarınız yoksa ve tek başınıza idare edemeyeceğinizi düşünüyorsanız boş yere başvuru yapmayın mesajını verdi. Çünkü hakkınızı kullanmayıp ABD'ye gitmeyecekseniz ya da tüm bunları araştırmadan harekete geçip sonra olmadığını anlayınca geri dönerseniz belki de bunu rahatlıkla başarabilecek başka birinin hakkını çalmış olabilirsiniz.

Durumu son dakika farkedip bu işin çok masraflı olduğunu kavradıktan sonra caymanız başka insanların hakkına girmenize sebep olacaktır.

Çok daha detaylı bilgi edinmek için yukarıda yer alan röportaj videomuzu izleyebilir ve çevrenizle paylaşabilirsiniz.