Başkanı, Türklerin Oyları Belirleyebilir
VOA Türkçe’den Mehmet Toroğlu’nun Amerika’da yaşayan ve seçimlerde oy kullanacak Türkler’le yaptığı röportajı sizin için haber yaptık. Türkiye kökenli, farklı yaş ve meslek gruplarından olan bu 4 kişi, kime oy vermeyi düşünüyor? Aslında ele aldığımız konu Amerikalı Türkler’in kime oy vermeyi düşündüğü. Trump mı yoksa Biden mı? Tercihlerini yaparken hangi faktörleri gözönünde bulunduruyorlar?
29 Ekim 2020 - 13:17
Şebnem Şahin, Danışma Şirketi Sahibi
İlk olarak Şebnem Şahin, Toroğlu’nun sorularını yanıtlıyor. Şebnem Hanım 2006 yılında Amerika’ya gelmiş ve OECD, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlarda çalışmış. Şimdi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında görev alıyor. Amerika’da ilk defa oy kullanacak olan Şahin henüz kime oy vereceğine karar vermemiş. Ama karar vermede konuya mesleğine göre baktığını dile getiriyor.
Profesyonel olarak duruma baktığında her iki partinin de ekonomik programlarının çok önemli olduğunu söylüyor Şahin. Ve Amerika’da yaşayan bir Türk olarak, Türkiye için de çok önemli olduğunu düşünüyor. Amerika için de çok kritik diyor. Son dakikaya kadar fikrinin değişebileceğini söylüyor. Tamamen profesyonelce iki partiyi de anlayıp tanımaya çalıştığını ifade ediyor.
Dünya ekonomisini baz alarak karar vereceğini söylüyor. Yani hangi aday dünya ekonomisine katkıda bulunacaksa onu seçecek. Amerika’nın dünyadaki rolüne nasıl etki edecek? Hem Amerika hem dünya için hangisinin daha iyi olduğunu tartmaya çalışıyor Şebnem Şahin.
Ve tabii hangisi Türkiye’ye daha yakın davranacak ve olumlu davranacak? Şahin için bu en önemli kıstas.
Tüm bunların yanısıra bir danışmanlık şirketi olduğu için, vergiler artacak mı artmayacak mı sorusu önem kazanıyor. Küçük boyutlu bir işveren olduğu için bu konu da kendisi için önem arzediyor.
Güney Topçu, Yazılım İşletme Müdürü
Güney Topçu 20 yıldan uzun süredir Amerika’da yaşıyor. Ailesiyle göç etmiş. Mesleği yazılım işletme müdürlüğü.
Topçu, seçimlerde Donald Trump’ı desteklediğini söylüyor. 2016 seçimlerinde, seçmenin geleneksel politikacılara tepki olarak farklı biri olarak gördükleri Trump’ı seçtiğini ve bu yılki seçimlerin de o sürecin bir uzantısı olduğuna inanıyor.
Topçu’nun bu kararı vermesindeki en büyük etken ailesinin geleceğini düşünmek olmuş. İlk olarak benim çocuğuma bırakmak istediğim geleceği nasıl etkileyecekler diye kendine sorduğunu söylüyor Topçu. Ama tabii Türk olduğu için sonucun Türkiye’yi de nasıl etkileyeceğiyle yakından ilgileniyor.
Bu seçimin bir önceki seçim kadar önemli olduğunu vurguluyor. Oy vermeye gittiği gün düşüneceği şeyin, hangi aday gelirse cebinden daha az vergi alacağı imiş. Bu, Topçu’nun birinci kıstası.
İkinci olarak, kızı büyüyüp bir restoranda tuvalete gittiğinde karşılaştığı kişinin cinsiyetinden şüphe duymayacağı bir Amerika istiyor olması.
Tuğçe Kandemir, Emlakçı
Tuğçe Kandemir 24 yaşında genç bir seçmen. 2 yıl önce Amerika’ya gelmiş ve 2 aydır emlak sektöründe çalışmakta.
Kandemir’e göre seçimin kaderini ekonomi ve pandemi belirleyecek. Kendi kafasında Biden’ın daha ağır bastığını söylüyor.
Kandemir eğer Amerikalılar için ekonomi daha önemli ise Trump kazanır diye düşünüyor. Çünkü Biden hukuk okumuş ama Trump ticaretten geliyor. Ama pandemi ağır basarsa, 200.000 insanın ölmüş olması ve her gün hasta sayısının aşırı derecede artıyor olması gibi durumlar düşünülünce Biden kazanır diye düşünüyor. Çünkü Amerika’daki sağlık sisteminin ne kadar kötü ve sorunlu olduğu iyice dikkat çekti.
Kendisi ise öncelikle ülkesinin çıkarlarını düşündüğünü dile getiriyor. Çünkü Türkiye’de doğup büyüdüğünü söylüyor. Amerika’da bir göçmen olarak yaşadığı için de ikinci kıstasının göçmenlere uygulayacakları politika olacağını belirtiyor. Gerçek hayata döndüğünde ise ekonomi ve sağlık, sıralamasında yerini alıyor Kandemir’in. O sebeple Biden’a kendini daha yakın hissediyor.
Cem Derman
Cem Derman ise 1969 yılından beri Amerika’da yaşıyor. Mühendis olmasına rağmen farklı işlerde çalışmış.
Derman, Biden’ı da çok ideal bir başkan olarak görmese de prensip olarak Trump’a oy vermeyeceğini söylüyor. Çünkü Trump’ın ülkeyi tehlikeli noktalara getirdiğini düşünüyor.
Trump’a prensip olarak asla oy vermeyeceğini belirten Derman, Trump’ı kaba bir insan olarak tanımlıyor. Halkını hiçe saydığı görüşünde. İkilemci buluyor. Ve eğer biraz daha kalırsa bir isyana yol açacak diyor. Beyaz milislerin bayağı kuvvet kazanmaya başladığını ve hiçbir zaman Trump’ın bunları kınamadığını söylüyor.
Biden’ın ise konuşmaktan aciz olduğunu belirten Derman, Amerikan tarihinde galiba ilk defa başkan yardımcısı ülkeyi yönetecek diyor. Oy vermeye kararlı olduğunu ama ne yazık ki daha iyi bir seçenek olmadığı için Biden’a oy vereceğini söylüyor. Ne yazık ki diyor, çünkü Kamala Harris ve Biden’ın bu ülkeyi yönetecek tecrübesi olmadığını düşünüyor.
“Aslım Türk ama ben bir Amerikalıyım, Amerika’nın çıkarına bakarım” diyor.
Türkiye ve Amerika ilişkilerine değinen Derman, Suriye konusundaki dalaşmalar, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması, Yunanistan ile olan sürtüşmeler gibi konular nedeniyle iki ülke ilişkilerinin çok değişik boyutlara gittiği düşüncesinde. Ama bu konuların Türkiye’nin meseleleri olduğunu ve Amerika’yı ilgilendirmediğini söylüyor. Amerika dünyanın polisi değil olmaması da gerekir diye ifade ediyor.
Mehmet Toroğlu, Amerikan halkının özellikle de son yıllarda dozu giderek artan keskin bir kutuplaşma içinde olduğunu söylüyor. İdeoloji ve konulara bakıştaki farklılıkları, röportaj yaptığı bu 4 Amerikalı arasında da gördüğünü belirtiyor. Her ne kadar Amerika’da yaşayan Türk oranı Avrupa’daki kadar yoğun olmasa da, birçok seçim bölgesinde seçimlerin kılpayı kazanılıyor olması her bir oyu değerli hale getirdiğinden, yeni başkanın seçilmesinde Türk seçmenin oylarının da küçümsenmeyecek bir rolünün olduğu söylenebilir.
KAYNAK: Amerika’nın Sesi, VOA Türkçe
İlk olarak Şebnem Şahin, Toroğlu’nun sorularını yanıtlıyor. Şebnem Hanım 2006 yılında Amerika’ya gelmiş ve OECD, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlarda çalışmış. Şimdi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında görev alıyor. Amerika’da ilk defa oy kullanacak olan Şahin henüz kime oy vereceğine karar vermemiş. Ama karar vermede konuya mesleğine göre baktığını dile getiriyor.
Profesyonel olarak duruma baktığında her iki partinin de ekonomik programlarının çok önemli olduğunu söylüyor Şahin. Ve Amerika’da yaşayan bir Türk olarak, Türkiye için de çok önemli olduğunu düşünüyor. Amerika için de çok kritik diyor. Son dakikaya kadar fikrinin değişebileceğini söylüyor. Tamamen profesyonelce iki partiyi de anlayıp tanımaya çalıştığını ifade ediyor.
Dünya ekonomisini baz alarak karar vereceğini söylüyor. Yani hangi aday dünya ekonomisine katkıda bulunacaksa onu seçecek. Amerika’nın dünyadaki rolüne nasıl etki edecek? Hem Amerika hem dünya için hangisinin daha iyi olduğunu tartmaya çalışıyor Şebnem Şahin.
Ve tabii hangisi Türkiye’ye daha yakın davranacak ve olumlu davranacak? Şahin için bu en önemli kıstas.
Tüm bunların yanısıra bir danışmanlık şirketi olduğu için, vergiler artacak mı artmayacak mı sorusu önem kazanıyor. Küçük boyutlu bir işveren olduğu için bu konu da kendisi için önem arzediyor.
Güney Topçu, Yazılım İşletme Müdürü
Güney Topçu 20 yıldan uzun süredir Amerika’da yaşıyor. Ailesiyle göç etmiş. Mesleği yazılım işletme müdürlüğü.
Topçu, seçimlerde Donald Trump’ı desteklediğini söylüyor. 2016 seçimlerinde, seçmenin geleneksel politikacılara tepki olarak farklı biri olarak gördükleri Trump’ı seçtiğini ve bu yılki seçimlerin de o sürecin bir uzantısı olduğuna inanıyor.
Topçu’nun bu kararı vermesindeki en büyük etken ailesinin geleceğini düşünmek olmuş. İlk olarak benim çocuğuma bırakmak istediğim geleceği nasıl etkileyecekler diye kendine sorduğunu söylüyor Topçu. Ama tabii Türk olduğu için sonucun Türkiye’yi de nasıl etkileyeceğiyle yakından ilgileniyor.
Bu seçimin bir önceki seçim kadar önemli olduğunu vurguluyor. Oy vermeye gittiği gün düşüneceği şeyin, hangi aday gelirse cebinden daha az vergi alacağı imiş. Bu, Topçu’nun birinci kıstası.
İkinci olarak, kızı büyüyüp bir restoranda tuvalete gittiğinde karşılaştığı kişinin cinsiyetinden şüphe duymayacağı bir Amerika istiyor olması.
Tuğçe Kandemir, Emlakçı
Tuğçe Kandemir 24 yaşında genç bir seçmen. 2 yıl önce Amerika’ya gelmiş ve 2 aydır emlak sektöründe çalışmakta.
Kandemir’e göre seçimin kaderini ekonomi ve pandemi belirleyecek. Kendi kafasında Biden’ın daha ağır bastığını söylüyor.
Kandemir eğer Amerikalılar için ekonomi daha önemli ise Trump kazanır diye düşünüyor. Çünkü Biden hukuk okumuş ama Trump ticaretten geliyor. Ama pandemi ağır basarsa, 200.000 insanın ölmüş olması ve her gün hasta sayısının aşırı derecede artıyor olması gibi durumlar düşünülünce Biden kazanır diye düşünüyor. Çünkü Amerika’daki sağlık sisteminin ne kadar kötü ve sorunlu olduğu iyice dikkat çekti.
Kendisi ise öncelikle ülkesinin çıkarlarını düşündüğünü dile getiriyor. Çünkü Türkiye’de doğup büyüdüğünü söylüyor. Amerika’da bir göçmen olarak yaşadığı için de ikinci kıstasının göçmenlere uygulayacakları politika olacağını belirtiyor. Gerçek hayata döndüğünde ise ekonomi ve sağlık, sıralamasında yerini alıyor Kandemir’in. O sebeple Biden’a kendini daha yakın hissediyor.
Cem Derman
Cem Derman ise 1969 yılından beri Amerika’da yaşıyor. Mühendis olmasına rağmen farklı işlerde çalışmış.
Derman, Biden’ı da çok ideal bir başkan olarak görmese de prensip olarak Trump’a oy vermeyeceğini söylüyor. Çünkü Trump’ın ülkeyi tehlikeli noktalara getirdiğini düşünüyor.
Trump’a prensip olarak asla oy vermeyeceğini belirten Derman, Trump’ı kaba bir insan olarak tanımlıyor. Halkını hiçe saydığı görüşünde. İkilemci buluyor. Ve eğer biraz daha kalırsa bir isyana yol açacak diyor. Beyaz milislerin bayağı kuvvet kazanmaya başladığını ve hiçbir zaman Trump’ın bunları kınamadığını söylüyor.
Biden’ın ise konuşmaktan aciz olduğunu belirten Derman, Amerikan tarihinde galiba ilk defa başkan yardımcısı ülkeyi yönetecek diyor. Oy vermeye kararlı olduğunu ama ne yazık ki daha iyi bir seçenek olmadığı için Biden’a oy vereceğini söylüyor. Ne yazık ki diyor, çünkü Kamala Harris ve Biden’ın bu ülkeyi yönetecek tecrübesi olmadığını düşünüyor.
“Aslım Türk ama ben bir Amerikalıyım, Amerika’nın çıkarına bakarım” diyor.
Türkiye ve Amerika ilişkilerine değinen Derman, Suriye konusundaki dalaşmalar, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması, Yunanistan ile olan sürtüşmeler gibi konular nedeniyle iki ülke ilişkilerinin çok değişik boyutlara gittiği düşüncesinde. Ama bu konuların Türkiye’nin meseleleri olduğunu ve Amerika’yı ilgilendirmediğini söylüyor. Amerika dünyanın polisi değil olmaması da gerekir diye ifade ediyor.
Mehmet Toroğlu, Amerikan halkının özellikle de son yıllarda dozu giderek artan keskin bir kutuplaşma içinde olduğunu söylüyor. İdeoloji ve konulara bakıştaki farklılıkları, röportaj yaptığı bu 4 Amerikalı arasında da gördüğünü belirtiyor. Her ne kadar Amerika’da yaşayan Türk oranı Avrupa’daki kadar yoğun olmasa da, birçok seçim bölgesinde seçimlerin kılpayı kazanılıyor olması her bir oyu değerli hale getirdiğinden, yeni başkanın seçilmesinde Türk seçmenin oylarının da küçümsenmeyecek bir rolünün olduğu söylenebilir.
KAYNAK: Amerika’nın Sesi, VOA Türkçe
YORUMLAR