Devlet Lisesinden Harvard'a: Tam Burslu Eğitim
‘Kariyer Kılavuzu’nun videolarını izleyerek Harvard’a gitmeye karar veren Kardelen Kılıç, bunu nasıl başardı? Devlet lisesinde okurken İngilizcesini nasıl geliştirdi? Başvuru yaparken danışma hizmeti almadan nasıl ilerleyebildi? Essay mektubunu hazırlarken zorlandı mı? Siz de Harvard ya da başka bir Amerikan üniversitesine girmek istiyorsanız bu haber tam da size göre.
22 Ağustos 2020 - 08:46 - Güncelleme: 22 Ağustos 2020 - 09:02
Kardelen Kılıç, 18 yaşında, bu sene Harvard’a kabul edilmiş bir öğrenci. Anne ve babası İzmir Çeşme’de öğretmenlik yapan Kardelen, kendisi de ilk ve ortaöğrenimini burada görüp lisede bu bölgeye yakın bir Anadolu Lisesi’nde eğitim görmüş.
Hazırlık Süreci ve Yaşadığı Zorluklar Nelerdi?
Çocukluğundan beri dil öğrenmeye ve yurtdışında okumaya hevesli biri olduğundan bahseden Kardelen, lise bitimine doğru araştırmalar yapmaya başlamış. Bu konularda bilgi veren videolar izleyip harekete geçmiş ve bir danışma şirketiyle ön görüşme yapmış. Ancak; kendisine geç kaldığı yönünde moral bozucu bir bilgi verilince ve danışma şirketi ücretleri yüksek olduğundan kendi araştırmalarıyla ilerlemeye karar vermiş.
SAT ya da ACT sınavına girmesi gerektiğinden, daha fazla vakit kaybetmemek için hiç hazırlanmadan, sırf seviyesini görmek adına 11. sınıfta iken SAT sınavına girmiş ve ne iyi ne de kötü denebilecek orta bir puan almış. Okumasının zayıf olduğunu fark etmiş. Zayıf olan alanlarını geliştirmek üzere çeşitli kitaplar satın almış. PDF’ler indirmiş, birçok sosyal platformdan yararlandığını anlatıyor Kardelen. Çok fazla soru çözerek hazırlanan Kardelen bu sefer SAT sınavından geçmeyi başarmış. Sonrasında 12. sınıfta SAT II sınavına da giren Kardelen geçerli puanlar alarak bu aşamaları destek almadan tek başına aşmış.
Bu süreçte Kardelen, Amerika’da bir üniversiteye girişi kesinleşene kadar bir B planı oluşturup YKS’ye de hazırlanmış. Günlerini sistemli bir şekilde parçalara bölerek hem YKS hem de SAT sınavlarına hazırlanmış. Ancak Amerika’yı daha çok tercih ettiğinden ağırlığı buraya verdiğini vurguluyor. Hatta bu aşamada anne babasının bile “Acaba bir hayalin peşinden mi koşuyorsun?, Başaramazsan 1 yılın heba olacak, YKS ne olacak?” gibi endişe dolu sorularıyla karşılaştığını anlatan Kardelen çok çalıştığını göstererek onların güvenini kazanmış.
Harvard’a Başvuru Aşaması…
Amerika’daki üniversitelere başvuru aşamasında sınavlar buzdağının yalnızca görünen kısmı. Çünkü, Kardelen’in de bahsettiği gibi, sınavlara birçok platform ve yayın takip ederek, bol bol soru çözerek hazırlanabilirsiniz. İşin asıl zor kısmı başvuru aşaması. Burada essay denen bir kompozisyon yazmanız gerekli. Sizi diğerlerinden ayıracak olan en önemli kıstas belki de essay. Ayrıca isimlerine kapılmadan kendinize uygun bir üniversite seçmek için de doğru araştırma yapılması gerekli. İklim ve coğrafi koşullarından tutun da, şehir merkezi mi yoksa şehir dışındaki okullar mı size uygun; ya da verilen burslar neleri kapsıyor, yurtları nasıl gibi birçok değerlendirme yapmak gerekiyor.
Aynı fikirde olan Kardelen de, danışma hizmeti almadan, burs veren okulları araştırırken, okullarla yazışıp istedikleri belgeleri hazırlarken ama en çok da essay yazarken zorlandığını dile getiriyor. Reddit denen platformun kendisine çok yardımının dokunduğunu anlatan Kardelen bu süreçte biraz zorlanıp dağıldığını ama asla altından kalkılamayacak şeyler olmadığını söylüyor.
İngilizceyi Nasıl Öğrendi?
Babası beden eğitimi öğretmeni olmasına rağmen dillere çok ilgi duyan biri olduğundan bu merakını Kardelen’e de küçük yaşta ona İngilizce kitaplar alarak aşılamış. Küçüklüğünden beri İngilizceyi sevdiğini ve öğrenmek için çabaladığını anlatıyor Kardelen. Anadolu Lisesi bir devlet lisesi bilindiği üzere. Kardelen, buradaki İngilizce eğitiminin kolejlere nazaran çok eksik kaldığını, özellikle gündelik hayatta konuşabilecek düzeye getirmediğini ve de SAT ve ACT gibi sınavlara hazırlık için çok çok yetersiz olduğunu anlatıyor. Kendisi, İngilizcesini geliştirmek için; sürekli okuduğunu hatta kendi seviyesinin biraz üstünde kitaplar okuduğunu, bol bol film ve belgesel izlediğini, önce İngilizce altyazılı başlayıp sonra altyazısız devam ettiğini anlatıyor. Ama en önemlisi Çeşme’ye gelen turistlerle yaptığı sohbetler onu geliştirmiş. En çok da orada yaşayan Kanadalı bir aileye devamlı gidip gelmenin konuşmasını ilerletmesinde çok faydası olduğuna vurgu yapıyor.
Essay’ın Önemi…
Yukarıda bahsettiğimiz gibi Amerikan üniversitelerine başvurularda sınavlardan yüksek puan almak ve Türkiye’deki not ortalamanızı yüksek tutmak ikinci sırada. Essay yazmak daha önemli. Ama bu kompozisyonda, yaptığınız aktiviteleri anlatarak fark yaratmak önemli. Kardelen de bunların farkında olduğu için küçük yaşından itibaren kendini çok yönlü geliştirmiş. Matematik ve fizikle ilgilenmiş. Babası beden öğretmeni olduğu için yüzme, voleybol ve tenisle ilgilenip birçok kulüpte lisanslı oynamış. Akustik ve elektro gitar çalmayı öğrenmiş. Ama tabii bunlar başvurularda ilgi çekecek detaylar değil. Kardelen vakıfların girişimcilik projelerini öneriyor. Kendisi de birçok projede yer almış. Devlet lisesinde okusanız da Kardelen gibi dışarıda çok aktivite bulabilir, hatta kendiniz proje başlatabilirsiniz.
Hedefi Ne?
Kardelen, Harvard’da ne okuyacağına aslında tam da karar vermediğinden bahsediyor. Bilgisayar, matematik ya da fizik okumak isterken birçok olanak olduğunu fark ettiğinden kendisine bu konuda süre vermiş. Keşfedip öyle seçeceğini söylüyor. Hedefi, özellikle matematiğe olan ilgisinden ötürü içinde matematik barındıran bir meslek sahibi olmak. Amerika’da akademisyen olarak ya da diğer sektörlerde çalışarak kalmayı hedefliyor.
KAYNAK: Kariyer Kılavuzu
Hazırlık Süreci ve Yaşadığı Zorluklar Nelerdi?
Çocukluğundan beri dil öğrenmeye ve yurtdışında okumaya hevesli biri olduğundan bahseden Kardelen, lise bitimine doğru araştırmalar yapmaya başlamış. Bu konularda bilgi veren videolar izleyip harekete geçmiş ve bir danışma şirketiyle ön görüşme yapmış. Ancak; kendisine geç kaldığı yönünde moral bozucu bir bilgi verilince ve danışma şirketi ücretleri yüksek olduğundan kendi araştırmalarıyla ilerlemeye karar vermiş.
SAT ya da ACT sınavına girmesi gerektiğinden, daha fazla vakit kaybetmemek için hiç hazırlanmadan, sırf seviyesini görmek adına 11. sınıfta iken SAT sınavına girmiş ve ne iyi ne de kötü denebilecek orta bir puan almış. Okumasının zayıf olduğunu fark etmiş. Zayıf olan alanlarını geliştirmek üzere çeşitli kitaplar satın almış. PDF’ler indirmiş, birçok sosyal platformdan yararlandığını anlatıyor Kardelen. Çok fazla soru çözerek hazırlanan Kardelen bu sefer SAT sınavından geçmeyi başarmış. Sonrasında 12. sınıfta SAT II sınavına da giren Kardelen geçerli puanlar alarak bu aşamaları destek almadan tek başına aşmış.
Bu süreçte Kardelen, Amerika’da bir üniversiteye girişi kesinleşene kadar bir B planı oluşturup YKS’ye de hazırlanmış. Günlerini sistemli bir şekilde parçalara bölerek hem YKS hem de SAT sınavlarına hazırlanmış. Ancak Amerika’yı daha çok tercih ettiğinden ağırlığı buraya verdiğini vurguluyor. Hatta bu aşamada anne babasının bile “Acaba bir hayalin peşinden mi koşuyorsun?, Başaramazsan 1 yılın heba olacak, YKS ne olacak?” gibi endişe dolu sorularıyla karşılaştığını anlatan Kardelen çok çalıştığını göstererek onların güvenini kazanmış.
Harvard’a Başvuru Aşaması…
Amerika’daki üniversitelere başvuru aşamasında sınavlar buzdağının yalnızca görünen kısmı. Çünkü, Kardelen’in de bahsettiği gibi, sınavlara birçok platform ve yayın takip ederek, bol bol soru çözerek hazırlanabilirsiniz. İşin asıl zor kısmı başvuru aşaması. Burada essay denen bir kompozisyon yazmanız gerekli. Sizi diğerlerinden ayıracak olan en önemli kıstas belki de essay. Ayrıca isimlerine kapılmadan kendinize uygun bir üniversite seçmek için de doğru araştırma yapılması gerekli. İklim ve coğrafi koşullarından tutun da, şehir merkezi mi yoksa şehir dışındaki okullar mı size uygun; ya da verilen burslar neleri kapsıyor, yurtları nasıl gibi birçok değerlendirme yapmak gerekiyor.
Aynı fikirde olan Kardelen de, danışma hizmeti almadan, burs veren okulları araştırırken, okullarla yazışıp istedikleri belgeleri hazırlarken ama en çok da essay yazarken zorlandığını dile getiriyor. Reddit denen platformun kendisine çok yardımının dokunduğunu anlatan Kardelen bu süreçte biraz zorlanıp dağıldığını ama asla altından kalkılamayacak şeyler olmadığını söylüyor.
İngilizceyi Nasıl Öğrendi?
Babası beden eğitimi öğretmeni olmasına rağmen dillere çok ilgi duyan biri olduğundan bu merakını Kardelen’e de küçük yaşta ona İngilizce kitaplar alarak aşılamış. Küçüklüğünden beri İngilizceyi sevdiğini ve öğrenmek için çabaladığını anlatıyor Kardelen. Anadolu Lisesi bir devlet lisesi bilindiği üzere. Kardelen, buradaki İngilizce eğitiminin kolejlere nazaran çok eksik kaldığını, özellikle gündelik hayatta konuşabilecek düzeye getirmediğini ve de SAT ve ACT gibi sınavlara hazırlık için çok çok yetersiz olduğunu anlatıyor. Kendisi, İngilizcesini geliştirmek için; sürekli okuduğunu hatta kendi seviyesinin biraz üstünde kitaplar okuduğunu, bol bol film ve belgesel izlediğini, önce İngilizce altyazılı başlayıp sonra altyazısız devam ettiğini anlatıyor. Ama en önemlisi Çeşme’ye gelen turistlerle yaptığı sohbetler onu geliştirmiş. En çok da orada yaşayan Kanadalı bir aileye devamlı gidip gelmenin konuşmasını ilerletmesinde çok faydası olduğuna vurgu yapıyor.
Essay’ın Önemi…
Yukarıda bahsettiğimiz gibi Amerikan üniversitelerine başvurularda sınavlardan yüksek puan almak ve Türkiye’deki not ortalamanızı yüksek tutmak ikinci sırada. Essay yazmak daha önemli. Ama bu kompozisyonda, yaptığınız aktiviteleri anlatarak fark yaratmak önemli. Kardelen de bunların farkında olduğu için küçük yaşından itibaren kendini çok yönlü geliştirmiş. Matematik ve fizikle ilgilenmiş. Babası beden öğretmeni olduğu için yüzme, voleybol ve tenisle ilgilenip birçok kulüpte lisanslı oynamış. Akustik ve elektro gitar çalmayı öğrenmiş. Ama tabii bunlar başvurularda ilgi çekecek detaylar değil. Kardelen vakıfların girişimcilik projelerini öneriyor. Kendisi de birçok projede yer almış. Devlet lisesinde okusanız da Kardelen gibi dışarıda çok aktivite bulabilir, hatta kendiniz proje başlatabilirsiniz.
Hedefi Ne?
Kardelen, Harvard’da ne okuyacağına aslında tam da karar vermediğinden bahsediyor. Bilgisayar, matematik ya da fizik okumak isterken birçok olanak olduğunu fark ettiğinden kendisine bu konuda süre vermiş. Keşfedip öyle seçeceğini söylüyor. Hedefi, özellikle matematiğe olan ilgisinden ötürü içinde matematik barındıran bir meslek sahibi olmak. Amerika’da akademisyen olarak ya da diğer sektörlerde çalışarak kalmayı hedefliyor.
KAYNAK: Kariyer Kılavuzu
YORUMLAR