ABD'deki Türkler'in ''Zeki babası'' Zeki Uygur, Tam 13 Yıldır Hatıralarda!
Bugün, Türk-Amerikan toplumunun önde gelen isimlerinden, hayırsever ve yardımsever beyin cerrahı Dr. Zeki Uygur’un vefatının tam 13 yıl geçti. 2012 yılında, kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Uygur, geride yalnızca tıbbi başarılarıyla değil, insanlığa olan katkılarıyla da hatırlanıyor.
Bugün, Türk-Amerikan toplumunun önde gelen isimlerinden, hayırsever ve yardımsever beyin cerrahı Dr. Zeki Uygur’un vefatının tam 13 yıl geçti. 2012 yılında, kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Uygur, geride yalnızca tıbbi başarılarıyla değil, insanlığa olan katkılarıyla da hatırlanıyor.
Zeki Uygur, sadece bir beyin cerrahı olmakla kalmayıp, New York’ta tanınan ve sevilen bir figür haline gelmişti. “Zeki Baba” olarak tanınan Uygur, özellikle zor durumda olanlara ve ihtiyacı olanlara yardım etmekten hiçbir zaman geri durmamıştı. Yıllarca Manhattan’daki Ali Baba Restoran'ına uğrayarak, sakin bir yaşam sürdü, ancak ölümünden sonra o masanın boş kalması, tüm sevenlerini derinden üzmüştü.
Ünlü Dedektifin Hayatını Kurtarmıştı
Zeki Uygur, 1970’lerde New York Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği dürüstlük mücadelesiyle Amerika’nın en saygın kişiliklerinden biri haline gelen ve ibretlerle dolu yaşam öyküsü Al Pacino’nun başrolünü oynadığı ’Serpico’ adlı filme konu olan ’Paco’ lakaplı ünlü dedektif Frank Serpico’yu ölümden döndüren doktor olarak da tanınmıştı.
Bir narkotik operasyonunda vurulduktan sonra, Türk Beyin Cerrahı Zeki Uygur’un yaşama döndürdüğü Paco, “Vurulduktan sonra, kapımda polis koruması olmasına karşın kendimi güvende duymuyordum. Amerikalı doktorlara da güvenim yoktu. Hatta bana ilişkin başka hesapları vardı. Dr. Uygur hem benim yaşama dönmemi sağladı, hem de beni korudu. O günden bu yana Türklere hayranlık duyuyorum” demişti.
Zeki Uygur’un uzun yıllar süren tıbbi kariyerinin yanı sıra, Türk-Amerikan toplumundaki katkıları da unutulmaz. 1950 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde ihtisas yaparak beyin cerrahisi alanında kendini yetiştirmişti. Emekli olduktan sonra New York’a yerleşen Uygur, burada sadece meslektaşlarına değil, tüm topluma yaptığı yardımlarla gönülleri kazanmıştı.
Zeki Uygur, sadece bir doktor değil, aynı zamanda sanatçıydı. Manhattan’da açtığı sergilerle resimlerine hayat vermiş, bir beyin cerrahının sanata olan tutkusunu da gözler önüne sermişti. 86 yaşında hayata veda eden Zeki Uygur, geride birçok insanın hayatını kurtarmış bir doktor ve her zaman yardım etmeye istekli bir insan olarak anılıyor.
YORUMLAR