Joe Biden Seçilirse Türkiye İle Arası Nasıl Olur?
3 Kasım’da gerçekleşecek olan ABD seçimlerine az bir zaman kalmışken, gündemi de en çok bu konu meşgul ediyor. Bugün Yaşar Dağlar’ın yorumuyla bugüne kadar süreçte neler yaşandığını hatırlayıp, eğer Biden seçilirse Türkiye'ye olumsuz bir etkisi olur mu, bu konuyu ele aldık.
10 Ekim 2020 - 09:13 - Güncelleme: 10 Ekim 2020 - 12:07
Seçim Sürecinin Özeti
Kısaca süreci özetleyerek, ne olduysa her şey Trump ile Biden arasındaki açık oturumdan sonra oldu diyen Yaşar Dağlar, açık oturumda Trump'ın devamlı Biden'ın sözünü kesmesi ve bunun üzerine Biden'ın seviyesini düşürerek ‘Kes be adam!’ şeklinde karşılık vermesi, tüm bu olup bitenler karşısında moderatörün yetersiz kalması neticesinde Amerika'da çok ciddi bir kargaşa başladığı tespitinde bulunuyor. Bu kargaşa neticesinde de Trump'ın son yapılan anket sonuçlarına göre devamlı puan kaybettiğini söylüyor. Zaten Biden ile arasında var olan 5-6 puanlık fark, 12’lere kadar çıktı.
Bu da yetmezmiş gibi, danışmanlarından biri korona virüse yakalanan Trump, o danışmanıyla seçim kampanyası nedeniyle sürekli dip dibe vakit geçirdiğinden, kendisi ve eşine de test uygulanınca her ikisinin test sonuçları da pozitif çıktı. Hatırlanacağı üzere Trump askeri hastaneye yatırıldı bir süreliğine.
Bunun üzerine olayı adeta bir şova dönüştüren Trump'ın, hastane önündeki destekçilerine, önlerinden geçerek selâm verdiğini ve ertesi gün de Beyaz Saray'a geri döndüğünü, balkondan da maskesiz bir şekilde seçmenini selamladığını hatırlatıyor Yaşar Dağlar. Ve tekrarlıyor: NE OLDUYSA ONDAN SONRA OLDU!
Dağlar; Demokratlar ile Cumhuriyetçiler'in anlaşması beklenirken, Trump’ın yardımcılarına, Amerikan halkının bir desteğe, stimulus ‘a ihtiyacı olduğunu söyleyerek, ne gerekiyorsa yapın talimatı verdiği şeklinde yorum yapıyor. Bunun kanıtı olarak da ertesi gün Trump'ın attığı tweet'i gösteriyor. Dağlar, tweet’in içeriğini şöyle aktarıyor: “Anlaşma, sözleşme yok! Adamlarıma söyledim görüşmeyecekler. Seçim sonuna kadar hiçbir şey yapmayacağız. Ona göre hareket edin. Bu arada senatoya da anayasa mahkemesine atanacak olan Amy Coney Barrett’i onaylamasını haber verdim. Seçimden önce onu anayasa mahkemesine koyalım dedim.”
Bu tweet’ten sonra ortalığın karıştığını dikkat çeken Dağlar, Cumhuriyetçi senatörlerin gerildiğine ve zaten Demokratlar’ın da ne yapacaklarını bilemediğine emin gözüyle bakıyor. Halkın da ister Cumhuriyetçi olsun, ister Demokrat, Trump'ın görüşmeleri kesmesine aşırı tepki gösterdiği yönünde görüş bildiriyor. Bu tepkilerin sonucunda da, 3-5 saat sonra Trump’ın, hemen 1200 dolarlık stimulus çekleri yazayım ve yollayayım diyerek Nancy Pelosi'ye zarf attığını, ama Nancy Pelosi'nin elinin tersiyle tweet’i ittiğini belirtiyor Dağlar.
Demokratlar’ın ‘Heroes Act’ denilen 2.2 milyon dolara kadar düşürdükleri destek paketini onaylamak istediklerini söylüyor Dağlar. Fakat problem çözücülerin ise 1.5 trilyon dolar, ama virüsün durumuna göre 2 trilyon dolara kadar büyütülebilecek bir paket önerdiklerini; ardından Cumhuriyetçiler’in de ‘skinny bill’ denilen 500 milyar dolarlık küçük bir paket önerdiklerini, fakat Demokratlar’ın her ikisini de kabul etmediğini ifade ediyor.
Derken bugüne kadar gelindiğini, ama yine SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR! olduğunu söylüyor Dağlar. Hiçbir ilerleme ve hareketlilik yok. Herkes seçimi ve öncesinde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler'in anlaşmasını beklerken, Trump'ın hiçbir görüşme olmayacak diye tweet attığını tekrar hatırlatıyor. Trump'ın bunu yapmasına anlam veremeyen Dağlar, ama etkisinin çok büyük olduğunu, anket sonuçlarında Biden ile aralarındaki farkın yüzde 12’lere yükseldiğini tekrar vurguluyor.
Dağlar, durumun Biden'a yaradığına işaret ederek, normal yaşantısına devam eden Biden'ın geçenlerde Pensilvanya'da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, resmen deklarasyon yayınladığını söylüyor ve internetten videoyu izlemenizi öneriyor. Gün geçtikçe popülaritesi artan Biden'a seçmenin eğilimi artıyor. Özellikle Florida, Pensilvanya, Ohio gibi denge eyaleti denilen ‘swing state'lerde Biden'ın popülaritesi artıyor.
Bu durumun; kendisine çok fazla güvenen Trump'ın, ‘şu esnada hiçbir şey yapmayın çünkü ben seçimi kazandıktan sonra Amerikan halkına gerekli desteği vereceğim’ şeklinde yorumlanabileceğini belirten Dağlar, hemen Trump'ın tweet’inin devamındaki şu ifadeyi hatırlatıyor: ‘Amy'i de anayasa mahkemesine yargıç olarak hemen atayın.’!!!
Demokratlar seçimden sonra atanmasını isterlerken, bu konuyu da seçim sonrasına erteleyebilirdi. Her şeyi bekletip bu konuyu hemen işleme sokmak isteyip, imzayı atacağım demesi, sanki tünelin sonundaki ışığı kaybetmeye başladığı anlamına geliyor Dağlar’a göre.
Biden'ın Türkiye Hakkındaki Tutumu Ne Olur?
Öncelikle politikada, ülkelerin uluslararası paket programları olduğuna işaret eden Dağlar, bu konuda ister Trump, ister Biden, isterse bir başkası başkan seçilsin aynı politikanın devam edeceği fikrini savunuyor. Yani çerçevesi bellidir ve bunun dışına çıkmazlar diyor.
Joe Biden'ın daha önce Türkiye hakkında sarfettiği sözlerin de, kendi tahminine göre içerideki oylara oynaması anlamına geldiğini belirtiyor.
Yani özetle, Biden da oyları toplayıp başkan seçildikten sonra Amerika’nın, Türkiye politikası neyse, Güney Kore politikası neyse ya da herhangi bir ülke için politika neyi işaret ediyorsa onu uygulayacaktır diye yorumluyor Dağlar. Onun dışında Türkiye ile kişisel bir problemi olmadığı kanısında.
Geçenlerde Biden'ın Erdoğan'dan, Ayasofya’nın tekrar müze olmasını istediğini hatırlatarak kendisine bu konuda çok soru sorulduğunu dile getiren Dağlar, aslında konunun Biden'ın umrunda bile olmadığını düşündüğünü söylüyor. Sadece kendisine verilen rolü yerine getirdiği görüşünde. Yani Dağlar’a göre Biden bu açıklamaları, Türkiye karşıtlığından değil tamamen politik bir şekilde iç piyasalardan oy almak için yapıyor.
Türkiye’deki Devlet Planlama Teşkilatını hatırlatarak, aynı şekilde tüm ülkelerin ve tabii Amerika'nın da uzun vadede siyasi stratejilerini ülkeler bazında planladığını, o sebeple başkan kim olursa olsun önündeki defterde yazanı uygulamak zorunda olduğunu belirtiyor. Amerika’nın 50 sene sonrasını bile planlamış olabileceğini düşündüğünü söylüyor.
Klasik politikacı tavrıyla, eğer seçilirse Biden'ın da, verdiği sözleri yerine getirmeyip, meclis izin vermedi bahanesine sığınıp sadece önünde yazılanları yapacağını sözlerine ekliyor. Yani Biden’ın Türkiye ile ilgili açıklamalarında kafaya takılacak hiçbir sorun yok ve Türkiye düşmanlığı yapacağını sanmıyorum diye belirtiyor.
Demokrasi, insan hakları ve adaletin ön planda olacağı kesinleşsin, hangi başkan gelirse gelsin diyen Dağlar, isterse Trump kalsın diyerek düşüncelerini ifade ediyor.
KAYNAK: Yaşar Dağlar Youtube
Kısaca süreci özetleyerek, ne olduysa her şey Trump ile Biden arasındaki açık oturumdan sonra oldu diyen Yaşar Dağlar, açık oturumda Trump'ın devamlı Biden'ın sözünü kesmesi ve bunun üzerine Biden'ın seviyesini düşürerek ‘Kes be adam!’ şeklinde karşılık vermesi, tüm bu olup bitenler karşısında moderatörün yetersiz kalması neticesinde Amerika'da çok ciddi bir kargaşa başladığı tespitinde bulunuyor. Bu kargaşa neticesinde de Trump'ın son yapılan anket sonuçlarına göre devamlı puan kaybettiğini söylüyor. Zaten Biden ile arasında var olan 5-6 puanlık fark, 12’lere kadar çıktı.
Bu da yetmezmiş gibi, danışmanlarından biri korona virüse yakalanan Trump, o danışmanıyla seçim kampanyası nedeniyle sürekli dip dibe vakit geçirdiğinden, kendisi ve eşine de test uygulanınca her ikisinin test sonuçları da pozitif çıktı. Hatırlanacağı üzere Trump askeri hastaneye yatırıldı bir süreliğine.
Bunun üzerine olayı adeta bir şova dönüştüren Trump'ın, hastane önündeki destekçilerine, önlerinden geçerek selâm verdiğini ve ertesi gün de Beyaz Saray'a geri döndüğünü, balkondan da maskesiz bir şekilde seçmenini selamladığını hatırlatıyor Yaşar Dağlar. Ve tekrarlıyor: NE OLDUYSA ONDAN SONRA OLDU!
Dağlar; Demokratlar ile Cumhuriyetçiler'in anlaşması beklenirken, Trump’ın yardımcılarına, Amerikan halkının bir desteğe, stimulus ‘a ihtiyacı olduğunu söyleyerek, ne gerekiyorsa yapın talimatı verdiği şeklinde yorum yapıyor. Bunun kanıtı olarak da ertesi gün Trump'ın attığı tweet'i gösteriyor. Dağlar, tweet’in içeriğini şöyle aktarıyor: “Anlaşma, sözleşme yok! Adamlarıma söyledim görüşmeyecekler. Seçim sonuna kadar hiçbir şey yapmayacağız. Ona göre hareket edin. Bu arada senatoya da anayasa mahkemesine atanacak olan Amy Coney Barrett’i onaylamasını haber verdim. Seçimden önce onu anayasa mahkemesine koyalım dedim.”
Bu tweet’ten sonra ortalığın karıştığını dikkat çeken Dağlar, Cumhuriyetçi senatörlerin gerildiğine ve zaten Demokratlar’ın da ne yapacaklarını bilemediğine emin gözüyle bakıyor. Halkın da ister Cumhuriyetçi olsun, ister Demokrat, Trump'ın görüşmeleri kesmesine aşırı tepki gösterdiği yönünde görüş bildiriyor. Bu tepkilerin sonucunda da, 3-5 saat sonra Trump’ın, hemen 1200 dolarlık stimulus çekleri yazayım ve yollayayım diyerek Nancy Pelosi'ye zarf attığını, ama Nancy Pelosi'nin elinin tersiyle tweet’i ittiğini belirtiyor Dağlar.
Demokratlar’ın ‘Heroes Act’ denilen 2.2 milyon dolara kadar düşürdükleri destek paketini onaylamak istediklerini söylüyor Dağlar. Fakat problem çözücülerin ise 1.5 trilyon dolar, ama virüsün durumuna göre 2 trilyon dolara kadar büyütülebilecek bir paket önerdiklerini; ardından Cumhuriyetçiler’in de ‘skinny bill’ denilen 500 milyar dolarlık küçük bir paket önerdiklerini, fakat Demokratlar’ın her ikisini de kabul etmediğini ifade ediyor.
Derken bugüne kadar gelindiğini, ama yine SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR! olduğunu söylüyor Dağlar. Hiçbir ilerleme ve hareketlilik yok. Herkes seçimi ve öncesinde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler'in anlaşmasını beklerken, Trump'ın hiçbir görüşme olmayacak diye tweet attığını tekrar hatırlatıyor. Trump'ın bunu yapmasına anlam veremeyen Dağlar, ama etkisinin çok büyük olduğunu, anket sonuçlarında Biden ile aralarındaki farkın yüzde 12’lere yükseldiğini tekrar vurguluyor.
Dağlar, durumun Biden'a yaradığına işaret ederek, normal yaşantısına devam eden Biden'ın geçenlerde Pensilvanya'da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, resmen deklarasyon yayınladığını söylüyor ve internetten videoyu izlemenizi öneriyor. Gün geçtikçe popülaritesi artan Biden'a seçmenin eğilimi artıyor. Özellikle Florida, Pensilvanya, Ohio gibi denge eyaleti denilen ‘swing state'lerde Biden'ın popülaritesi artıyor.
Bu durumun; kendisine çok fazla güvenen Trump'ın, ‘şu esnada hiçbir şey yapmayın çünkü ben seçimi kazandıktan sonra Amerikan halkına gerekli desteği vereceğim’ şeklinde yorumlanabileceğini belirten Dağlar, hemen Trump'ın tweet’inin devamındaki şu ifadeyi hatırlatıyor: ‘Amy'i de anayasa mahkemesine yargıç olarak hemen atayın.’!!!
Demokratlar seçimden sonra atanmasını isterlerken, bu konuyu da seçim sonrasına erteleyebilirdi. Her şeyi bekletip bu konuyu hemen işleme sokmak isteyip, imzayı atacağım demesi, sanki tünelin sonundaki ışığı kaybetmeye başladığı anlamına geliyor Dağlar’a göre.
Biden'ın Türkiye Hakkındaki Tutumu Ne Olur?
Öncelikle politikada, ülkelerin uluslararası paket programları olduğuna işaret eden Dağlar, bu konuda ister Trump, ister Biden, isterse bir başkası başkan seçilsin aynı politikanın devam edeceği fikrini savunuyor. Yani çerçevesi bellidir ve bunun dışına çıkmazlar diyor.
Joe Biden'ın daha önce Türkiye hakkında sarfettiği sözlerin de, kendi tahminine göre içerideki oylara oynaması anlamına geldiğini belirtiyor.
Yani özetle, Biden da oyları toplayıp başkan seçildikten sonra Amerika’nın, Türkiye politikası neyse, Güney Kore politikası neyse ya da herhangi bir ülke için politika neyi işaret ediyorsa onu uygulayacaktır diye yorumluyor Dağlar. Onun dışında Türkiye ile kişisel bir problemi olmadığı kanısında.
Geçenlerde Biden'ın Erdoğan'dan, Ayasofya’nın tekrar müze olmasını istediğini hatırlatarak kendisine bu konuda çok soru sorulduğunu dile getiren Dağlar, aslında konunun Biden'ın umrunda bile olmadığını düşündüğünü söylüyor. Sadece kendisine verilen rolü yerine getirdiği görüşünde. Yani Dağlar’a göre Biden bu açıklamaları, Türkiye karşıtlığından değil tamamen politik bir şekilde iç piyasalardan oy almak için yapıyor.
Türkiye’deki Devlet Planlama Teşkilatını hatırlatarak, aynı şekilde tüm ülkelerin ve tabii Amerika'nın da uzun vadede siyasi stratejilerini ülkeler bazında planladığını, o sebeple başkan kim olursa olsun önündeki defterde yazanı uygulamak zorunda olduğunu belirtiyor. Amerika’nın 50 sene sonrasını bile planlamış olabileceğini düşündüğünü söylüyor.
Klasik politikacı tavrıyla, eğer seçilirse Biden'ın da, verdiği sözleri yerine getirmeyip, meclis izin vermedi bahanesine sığınıp sadece önünde yazılanları yapacağını sözlerine ekliyor. Yani Biden’ın Türkiye ile ilgili açıklamalarında kafaya takılacak hiçbir sorun yok ve Türkiye düşmanlığı yapacağını sanmıyorum diye belirtiyor.
Demokrasi, insan hakları ve adaletin ön planda olacağı kesinleşsin, hangi başkan gelirse gelsin diyen Dağlar, isterse Trump kalsın diyerek düşüncelerini ifade ediyor.
KAYNAK: Yaşar Dağlar Youtube
YORUMLAR