Oyuncaklar Korku Filmlerini Aratmıyor
Hiç korktuğunuz bir şeyi aynı zamanda merak ettiniz mi? Korku filmi izlemeyi sevenler bu duyguyu iyi bilir. Çünkü korktuğumuz pek çok şey bize ilginç de gelir. O nedenle korkarken bir yandan da parmaklarımızın arasından "o şeye" bakarız. Aynı şey çocuklar için de geçerli.
Hiç korktuğunuz bir şeyi aynı zamanda merak ettiniz mi? Korku filmi izlemeyi sevenler bu duyguyu iyi bilir. Çünkü korktuğumuz pek çok şey bize ilginç de gelir. O nedenle korkarken bir yandan da parmaklarımızın arasından "o şeye" bakarız. Aynı şey çocuklar için de geçerli.
Çocuklar oyunlarda, filmlerde ya da reklamlarda gördüklerinden korksalar da, merak duygusu onları izlemeye teşvik ediyor. Ancak çocukların internet aleminde çokça karşılaştıkları korku ögeleri, onların gelişimini olumsuz etkiliyor.
Hem korkuyorlar, hem de ilginç geliyor
Mavi Balina, Momo... Sanal alem dönem dönem çocuklara zarar verdiği kanıtlanan birçok oyunun tartışmasıyla gündeme geldi. Şiddet ögelerinin normalleştiği eleştirileriyle karşılaşan bu oyunlar için ülkeler bir dizi karar alma yoluna gitti. Ancak konumuz oyunlardaki ya da çizgi filmlerdeki korkunç karakterler değil. O karakterlerin artık alışveriş merkezinde, kırtasiyede hatta pazarda dahi satışa sunulan oyuncakları... Çünkü çocuklar için satılan bazı oyuncaklar korku filmlerini aratmayacak nitelikte.
Korku oyunu karakteri olan Huggy Wuggy bunlardan sadece biri. Keskin ve korkutucu dişleriyle insanları öldürmek üzerine şarkılar söyleyen Huggy Wuggy oyuncakları, çocuklar arasında oldukça popüler. Zombi şeklinde oyuncaklara da alışveriş merkezlerinde sıkça rastlamak mümkün. Uzmanlara göre aileler çocuklarına bu tür oyuncakları alırken iki kere düşünmeli. Biz de Çocuk Psikiyatri Uzm. Prof. Dr. Özalp Ekinci ile bir araya gelerek bu konuyu konuştuk.
Özalp Ekinci, her çocuğun bu tür oyuncaklardan kendi gelişimsel özelliklerine göre farklı etkilenebileceğini söylüyor. Ancak en riskli yaşların, gerçek yaşamla hayal aleminin ayırt edilemediği okul öncesi dönem olduğunu anlatıyor.
"Altı yaşına kadar, gerçekle hayali ayırt etmede bir güçlük olduğu için, o dönem 'somut öncesi' denilen bir zaman. Somut öncesi dönemde çocuklar gerçekten o karakterlerden korkabilir. Bireysel yatkınlığı olan bazı çocuklarda anksiyete bozukluğuna dönüşebiliyor. Çocuklar o oyuncak ve videolarla karşılaştıkları zaman hayatları olumsuz etkileniyor."
Denetim ve takip çocuğun ihtiyacına göre yapılmalı
Kuşkusuz 'olumsuz etkilenme' her çocuk için geçerli değil. Özalp da bu ayrımın, çocuğun yaşına, mizaç özelliklerine, zamanını nasıl geçirdiğine, bulunduğu yaşın gelişimsel özelliklerini gösterip göstermediğine göre yapılabileceğini dile getiriyor. Peki aileler oyuncak seçimi yaparken neye dikkat etmeli? Ebeveynler de oyuncak alırken çocuklarının kişisel özelliklerine göre hareket etmeli.
YORUMLAR