Türkiye'deki Deprem Ve ABD Bağlantısı!!!

DEPREM ÖNCESİ YAŞANAN DİKKAT ÇEKİCİ OLAYLAR
Haluk Özdil, deprem yaşanmadan önce yurtdışından 'Türkiye Cezalandırılmalı' şeklinde haberlerin geldiğini hatırlattı. Pekçok yurtdışı gazetesi böyle manşet attı, NATO'dan böyle açıklamalar geldi. John Walton "Gerekirse Türkiye'nin NATO ile anlaşmasını feshedelim" dedi. Ardından Türkiye'deki birçok konsolosluk kapatıldı. Ve daha sonra da Türkiye'ye bir Amerikan gemisi geldi hem de normalden çok daha büyük bir Amerikan bayrağıyla kaplı halde. Türk bayrağı ise ufacıktı. Geminin üzerine çıkıp gülücükler saçarak pozler verdiler. Gemi Kağıthane'den Gölcük'e geçtikten sonra ise, garip bir şekilde 9 saat arayla Kahramanmaraş merkezli iki adet yıkıcı şiddette derem yaşandı. Özdil, konuğu Murat Akan'a, bu durumu Amerika Birleşik Devletleri'nin Alaska eyaletindeki HAARP sistemine nasıl bağladığını sordu.

Akan, öncelikle HAARP sisteminin nasıl çalıştığını anlattı, çünkü bu sistemi bilmeyenler için anlatacaklarının anlamsız geleceğini ifade etti. Akan, Celal Şengör gibi uzmanların "HAARP diye bir şey yoktur" açıklamalarına sinirlendiğini söyleyerek, Google'a yazdığınızda HAARP'ın yerinin belli olduğunu ve binlerce fotoğraf görebileceğinize işaret etti. Ama Kanada'daki bir üniversiteye ait bir araştırma birimi gibi gösterildiğini aktardı.

HAARP NASIL ÇALIŞIR?
Alaska'nın HAARP sisteminde 183 tane anten var. Bunlardan bir tanesinin yüksekliği 165 metre. HAARP iyonosfer tabakasıyla çalışır diyen Akan, bunları bilmezsek olayı anlamayacağımız kanısında. Oradan gönderilen elektromanyetik dalgalar iyonosfer tabakasına gider, buradaki moleküler yapıyı bozarak ayna görevi görür ve seçtikleri herhangi bir bölgeyi vurmak için hedef alır. Dalgalar hedefe giderken en az bin kat daha kuvvetli ve ısı vererek yeryüzüne iner. Bu nedenle HAARP çalışmasının yapıldığı yerlerde kuraklık, sel felaketleri, ani deniz kabarmaları veya şiddetli depremler meydana gelir. Çünkü fay hatları kırılır. Akan bunları çok net bildiğini ifade etti.

Akan, iyonosfer tabakasının özelliklerini şöyle anlattı: İyonosfer tabaka olmasaydı bizler Ağustos ortasında bile soğuktan donarak ölürdük. İyonosfer ilahi gücün yarattığı bir büyüteçtir. Güneş ışınlarını alır bin kat daha ısıtarak bize gönderir. Yani HAARP gibi dış etkenlerle iyonosfere gönderilen elektromanyetik dalgalarını da bin kat daha güçlü şekilde yeryüzüne iletir. 

Akan, HAARP sisteminde küçük bir noktanın hedef alınamayacağını belirterek örneğin Güneydoğu Bölgesi gibi büyük bir bölgenin tamamının hedef alındığını söyledi. Çünkü dalgalar mesafe uzadıkça yarım daire şeklinde daha da büyüyüp yayılarak gelir yeryüzüne.

PUTİN'İN HAARP İDDİASI
Akan, 2010 yılında Rusya'nın çılgın bir kuraklık yaşayıp buğday ülkesi olmasına rağmen buğdaya muhtaç hale geldiğini hatırlatarak, Putin'in o dönem bunun ABD tarafından yapılan bir HAARP çalışması olduğunu iddia ettiğini örnek gösterdi. Bunların gerçekliğini teyit etmek için askeri dergilere, araştırma kurumlarının HAARP ile ilgili makalelerine bakılabileceğini söyledi.

Hatta bu konuda Avrupa Birliği tarafından açılan soruşturmaya göre "HAARP'ın, fay hattını kırma gücüne sahip" olduğu belirtilmiş. Akan, bizdeki Amerikan sevicilerin ise inadına bunun imkansız olduğunu söylediğine işaret etti ve yaşanan depremlerin doğal akışla ilgisi olmadığını bastıra bastıra söyledi. Hatta ileri giderek, Gölcük depreminin bile Amerikan gemisinin demir attığı gün olduğunu iddia etti. Ama elektromanyetik dalgaların iyonosferden yeryüzüne doğru gelirken tespit edilememesinden ötürü kanıtlamanın zor olduğunu vurguladı. Fakat Venezuela'nın bu konuda çalışmalar yaptığını ve sonuçlarını da tüm dünyaya ilan ettiğini de sözlerine ekledi. İşte bu yüzden ABD'nin Venezuela'yı hiç affetmediğini belirtti.

DEPREMBİLİMCİLER BİLİYOR AMA KORKUDAN SUSUYOR
Bazı deprembilimcilerin de bunu bildiği halde korkudan yarım ağızla "bu normal bir deprem değil, 'irkiltildi'" şeklinde ifade ettiğine dikkat çekildi. Örneğin Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın "HAARP yok ama bir irkitilme var" söylemindeki çelişkiye dikkat çekildi. Daha önce Şener Üşümezsoy'un savunduğu bu tip düşünceler yüzünden çokça hırpalandığı hatırlatıldı.

HAARP çalışmasının daha önce Endonezya ve Filipinleri de hedef aldığı belirtilerek 8 şiddetinde depremler yaşandığı vurgulandı. Akan, bu şeytani yapının 1968 yılında Temel Reis projesi olarak başladığına işaret etti. ABD'nin Vietnam'da savaşı kaybettikten sonra, bu silahı kullandıklarını ve Vietnam'da kasırgalar ve fırtınalar yaşandığını aktardı. Ve dahası tüm bu bilgilerin 1972 yılında New York Times gazetesinde yayınlandığını ifade etti.

NEDEN İSTANBUL DEĞİL DE DOĞU'YU HEDEF ALDILAR?
Fakat HAARP iddiası dile getirilince akıllara önemli bir soru geliyor! Ellerinde böylesine güçlü bir silah varsa ve Türkiye'yi hedef aldılarsa neden Doğu bölgesi yerine İstanbul'u vurmadılar???

Akan bu soruya, kırılmaya hazır fay hatları vardır bir de daha zamanı gelmemiş olanlar vardır şeklinde yanıt verdi. İstanbul ve Kahramanmarş'taki gibi güçlü fay hatlarında stres birikir ve bu denli şiddetli depremlerin oluşması için enerjinin açığa çıkması yüzyıllar içinde meydana gelir normal koşullarda. Örneğin Gölcük'teki fay hattının 200 yıldır suskun olduğuna işaret eden Akan, yeteri kadar enerji biriktiği için HAARP ile patlatılabildiğini aktardı. Zaten şimdi deprem uzmanları patlamaya en yakın bir sonraki adresi Erzincan ve Bingöl arası olarak işaret ediyorlar. Buralarda yeterince enerji birikti çünkü fay hattı çok uzun zamandır kırılmadı.

Özdil daha önce konuk ettiği jeolog Prof. Dr. Hüseyin Öztürk'ün de yıllar önce bir Amerikan şirketinden yetkililerin kendisine gelerek, Van Gölü'nü 5 ton patlayıcıyla patlatmak istediklerini anlattığını söyledi. İran'daki nükleer çalışmalar konusunda çalışma yaptıklarını ve oradaki toprak yapısına en yakın noktanın da Van Gölü çevresinde olduğunu bahane etmişler. Öztürk, bunun yapılması halinde bütün canlıların öleceğini belirtip bu adamlarla bayağı bir cebelleşmiş ve gerekli izinleri almalarına engel olmuş.

İRAN'IN HAARP İDDİASI
Geçtiğimiz yıl İran'da meydana gelen deprem sonrası İran yönetiminin de bunun bir HAARP çalışması ve ABD'nin oyunu olduğunu söylediklerini hatırlattı Akan. Ama Putin ve İran'ın açıklamalarına rağmen kimsenin bunları dikkate almadıklarını üzülerek ifade etti. Evet deprem doğal bir olaydır ama Türkiye'deki 5 büyük deprem öncesinde Amerikan gemisinin gelmesi de dikkat çekicidir. Üstelik bunlar 2002 üretimi gemiler.

KAYNAK: Ne Var Ne Yok