Washington'da Tutmadı, Adı Kaldı: Meşhur Portakalın İlginç Hikâyesi

Tam da portakal mevsimi gelmişken market tezgâhlarında sıkça gördüğümüz “Washington Portakalı” adının arkasındaki ilginç hikayeyi biliyor musunuz? İşte, Brezilya’dan Beyaz Saray’a, oradan da Türkiye’ye kadar uzanan bu tatlı yolculuğun öyküsü…

Kışın vazgeçilmez meyvelerinden olan portakal, hem lezzeti hem de sağlığa olan faydalarıyla sofraların baş tacı. Soğuk algınlığına karşı etkili olması, bol C vitamini içermesi ve cilde olan faydalarıyla portakal, kış aylarının en sevilen meyvelerinden biri. Ancak “Washington Portakalı” olarak bildiğimiz bu tür, aslında Brezilya’dan çıkıp Amerika üzerinden soframıza ulaşan bir portakal türü.

Portakalın Yolculuğu: Portekiz’den Anadolu’ya

Portakal kelimesi, Portekiz’in eski adı olan Portugal kelimesinden türemiş. İpek Yolu sayesinde Hindistan’dan Avrupa’ya gelen portakal, kısa sürede kıtanın sevilen meyvelerinden biri olmuş. Ümit Burnu’nun keşfiyle ticaret yolları değişmiş ve portakal üretimi Portekiz başta olmak üzere Akdeniz ülkelerine yayılmış.

Türkler, bu meyveye Portekiz’den geldiği için Portugal demiş, zamanla bu kelime portakal olarak dilimize yerleşmiş.

Brezilya’dan Amerika’ya, Oradan Türkiye’ye

1870’lerde Brezilya’dan Beyaz Saray’a gönderilen bir düzine portakal fidanı, Amerika’da yetiştirilmek üzere Washington’daki seralara ekilmiş. Ancak iklimin uygun olmaması nedeniyle fidanlar California ve Florida’ya taşınmış. İşte bu iki eyalet, zamanla Amerika’nın en büyük portakal üretim merkezleri haline gelmiş.

Türkiye’ye ise 1950’lerde NATO üyeliği sonrası ABD’den ithal edilen ürünlerle birlikte girmiş. Böylece adı Washington Portakalı olarak kalmış.

İşin ilginç yanı, bu portakalın anavatanı Brezilya olmasına rağmen “Washington” adını almış olması. İklim uygun olmadığı için Washington’da yetişmeyen portakal, California ve Florida’da üretilmesine rağmen bu isimle tanınmaya devam etmiş.