Yabancı İşçi Vizesinde Kriz: Trump'ın Yeni Yönetimi Vize Sistemini Nasıl Şekillendirecek?

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yabancı işçilere yönelik H-1B vizesi programının geleceği, Başkan Donald Trump’ın ikinci dönemdeki tutumuna bağlı olarak belirsizliğini sürdürüyor.

2024 yılı itibarıyla, ABD'de çalışma vizesi almak isteyen yabancı işçiler, önceki yıllara oranla büyük bir başarı elde etti.

Amerikan Politikaları Ulusal Vakfı'nın raporuna göre, H-1B vize başvurularının yüzde 97'sinden fazlası onaylandı. Bu oran, son on yılda görülen en yüksek onay oranı olarak kayda geçti. Ancak, Trump’ın göçmenlik politikalarına dair belirsizlik, bu olumlu gelişmenin uzun sürmeyeceği endişelerini gündeme getiriyor.

Trump’ın yönetimi sırasında, özellikle göçmenlik avukatları, Başkan’ın göçmenlik politikalarında sertleşmeye gitmesi durumunda, yüksek vasıflı yabancı işçilere yönelik onay oranlarının hızla düşebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Amerikan Göçmenlik Avukatları Derneği (AILA) kıdemli direktörü Sharvari Dalal-Dheini, “Durumun daha da zorlaşacağı ve onay süreçlerinin karmaşıklaşacağı aşikar,” diyor.

H-1B vizesi, ABD’li işverenlerin, teknoloji, mühendislik ve sağlık gibi alanlarda uzmanlık gerektiren pozisyonlar için yabancı işçileri istihdam etmelerini sağlayan bir program. 

Amerikan Göçmenlik Reformu Federasyonu (FAIR) gibi gruplar, H-1B vizesi programının, şirketlerin daha ucuz yabancı iş gücü kullanmak için istismar ettiği ve ABD işçi ücretlerini düşürdüğü görüşünü savunuyor. FAIR'in medya direktörü Ira Mehlman, “Amerikan işverenlerinin ilk olarak Amerikan vatandaşlarını işe alması gerekir,” diyerek, programın bir geçici iş gücü sağlama amacı taşıması gerektiğini belirtiyor.

2016 Yılında Sonlandırmak İstemişti

Trump, 2016 yılında “ucuz iş gücü” olarak nitelendirilen bu vize programını sonlandırmak için kampanya yürütmüştü. İkinci döneminde de benzer bir yaklaşım benimsemesi bekleniyor. İlk Trump yönetimi sırasında, H-1B vizesi başvurularında önemli kısıtlamalar getirilmiş, başvurular daha sıkı denetimlere tabi tutulmuş ve vize süreleri kısaltılmıştı. Bunun etkisi, vize başvurularının reddedilme oranının 2018’de yüzde 24’e kadar çıkmasıyla görülmüştü.